Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/313
Karar No: 2017/4046

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/313 Esas 2017/4046 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/313 E.  ,  2017/4046 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacılar 31.01.2007 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyünde bulunan yaklaşık 90 dönüm miktarında taşınmazın uzun yıllardır zilyetliklerinde olduğunu ve taşınmaza ait 179 nolu vergi kayıtlarının bulunduğunu, taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın adlarına tescili talebiyle dava açmışlardır.
    Hazine vekili, 30.10.2008 tarihli celsede taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında orman sahası olarak ayrılan alanda kaldığını ileri sürerek, davanın reddi ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacılar, Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.12.2012 tarih ve 2012/6315 E. - 2012/14740 K. sayılı kararı ile davacıların temyiz itirazlarının reddine, Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay kararında özetle; "1) Davacıların temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Davalı Hazine vekili tarafından 30.10.2008 tarihli celsede taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında orman sahası olarak ayrılan sahada kaldığı bildirilerek davanın reddi ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi talep edilmiş olup, MK"nın 713 . maddesinin 6. bendine göre davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebileceğinden ve mahkemece; dava davacı yararına zilyetlik şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ret edilmiş olduğundan, Hazinenin tescil talebinin kabulüyle çekişmeli taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken, Hazinenin tescil talebiyle ilgili olumlu ya da olumsuz bur karar verilmemiş olması usûl ve kanuna aykırıdır" denilmiştir.
    Yargıtay bozma kararından sonra mahkemece direnme kararı verilmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş, Hukuk Genel Kurulunun 23.11.2016 tarih, 2014/20-1192 E. - 2016/1076 K. Sayılı kararı ile; "Yargıtay bozma kararı sonrasında taraf teşkili sağlanmadan ve davacıların yokluğunda yapılan yargılama ile direnme karrarı verilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğundan "direnme kararının ortadan kaldırılarak davalı ... Yönetimin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesine" karar verilmiştir.


    Orman Yönetimi 20.01.2012 tarihli temyiz dilekçesi ile; davanın reddine ilişkin karara itirazları olmasa da; davalı taşınmazın orman vasfıyla tesciline karar verilmemiş olmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu ve re"sen görülecek sebeplerle hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu, 1984 yılında yapılmış ve 28.12.1985 - 23.01.1986 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir. Dava tarihi ile kesinleşme tarihi arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Dosyada bulunan yazılı kanıt ve belgelerin direnme ve Hukuk Genel Kurulunda ileri sürülen hukukî nedenlerin yeniden incelenmesinde;
    1) Davacıların temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişiler tarafından yapılan inceleme ve araştırma sonucu düzenlenen raporlara göre davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Davalı ... Yönetiminin temyiz itirazları bakımından;
    İncelenen dosya kapsamına göre temyize konu davanın davacı tarafından TMK’nın 713. maddesi uyarınca açılmış tescil davası olduğu, davacının davasını Hazine ve köy tüzel kişiliğine karşı açtığı, mahkemece Orman Yönetiminin sonradan davaya dahil edildiği, Orman Yönetiminin usûlüne göre açılmış bir davası bulunmadığı gibi davaya sonradan mahkemece dahil edilmiş olması taraf sıfatını kazandırmayacağından, mahkemece kurulan hükmün davanın taraflarınca temyiz edilebileceği dikkate alınarak Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
    3) Davalı Hazinenin temyiz itirazları bakımından;
    Somut olayda 4721 sayılı Medenî Kanunun 713/6. maddesindeki "Davalılar ve itiraz edenler aynı davada kendi adlarına tescil kararı verilmesi isteyebilirler" düzenlemesi uyarınca davalı Hazine tarafından karşı tescil isteminde bulunulmuştur. Bu itibarla, mahkemece HMK"nın 297/2. maddesi uyarınca Hazinenin anılan talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
    Bunun dışında mahkemenin karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş; bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Davalı ... köyünün tüzel kişiliği de karar tarihinden sonra kaldırıldığından, yapılacak yargılamada davalı köy tüzel kişiliğinin katıldığı İlçe Belediye Başkanlığı ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına usûlüne uygun şekilde davaya dahil edilip delilleri toplanmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulmalıdır
    SONUÇ:1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz itirazlarının REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı ... Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin kabulü ile Dairenin 20.12.2012 tarih ve 2012/6315 E.-2012/14740 K. bozma kararının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının değişik gerekçeyle ve açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi