18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7047 Karar No: 2015/10411 Karar Tarihi: 16.06.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/7047 Esas 2015/10411 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/7047 E. , 2015/10411 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece dairemizin bozma ilamına uyulmuşsa da gereği yerine getirilmemiştir. 1-Kamulaştırma Yasasının 11. maddesi hükmüne göre, bedel tespit davalarında öncelikle kamulaştırılan taşınmazın değerlendirme tarihindeki vasfının (arsa veya arazi) belirlenmesi, arsa vasfında ise değerlendirme tarihinden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değeri, taşınmaz arazi vasfında ise değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlara göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınmak suretiyle değerinin belirlenmesi gerekir. Bakanlar kurulunun Yargıtay"ca da kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskûn yerler arasında yer alması gerekir. Dava konusu taşınmaz, dairemizin bozma kararı sonrasında yapılan keşif sırasında tutanağa yansıyan mahkeme gözleminden de anlaşılacağı üzere tarım arazisi niteliğinde olup, fen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere kuşuçuşu olarak kaymakamlık binasına 2355 m², ... belediyesi imar planı sınırına 693 m mesafede bulunması taşınmazın meskun halde bulunması için yeterli sayılamaz. Bu nedenle dava konusu taşınmazın Bakanlar Kurulu Kararının l. maddesi (b) bendinde de belirtildiği gibi fiilen meskûn halde bulunmadığından belirlenen özellikleri nedeniyle "arsa" niteliğinde kabulüne olanak yoktur. Bu durumda taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken, arsa nitelendirmesiyle değer belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması, Kabule göre ise; 2-Dairemizin bozma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucu verilen hükümde tespit edilen kamulaştırma bedeli değişmediğinden dava tarihi olan 07.03.2012 tarihinden itibaren 4 aylık sürenin dolduğu 08.07.2012 tarihinden ilk karar tarihine kadar faize hükmedilmesi gerekirken faiz başlangıcının 16.06.2012 olarak yazılmış olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.