4. Hukuk Dairesi 2016/1708 E. , 2016/4910 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .............. ve diğerleri aleyhine 25/01/2007 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ...... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle davalı ..."nın temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Davalı ..."ın temyiz itirazları yönünden;
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na 5236 sayılı Kanun ile eklenen ek 4. madde gereğince HUMK’nun 427. maddesi uyarınca temyize konu bölümün 2.080,00 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut ....da temyize konu olan tutar, bu düzeye ulaşmadığından davalı ... "ın temyiz inceleme isteğinin reddine.
2- Davalı ..."nın temyiz itirazlarına gelince;
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ...... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, "...." ve "..." adlı yerel gazetelerde yayınlanan köşe yazılarındaki ifadeler nedeniyle kişilik haklarına saldırıldığını iddia ederek her bir yayın nedeniyle ayrı ayrı manevi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalılar, yazıların basın özgürlüğü sınırları içerisinde kaleme alındığı ve bir bütün olarak değerlendirilmeleri gerektiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davalı ..."nın 15/12/2006 tarihli ".....", 29/11/2006 tarihli ".....", 13/11/2006 tarihli ".....", 10/12/2009 tarihli "......", 14/12/2006 tarihli ".....", 26/12/2006 tarihli ".....", 13/12/2006 tarihli ".....", 18/11/2006 tarihli "....", 16/11/2006 tarihli "Bu da oldu ya", 15/11/2006 tarihli "......", 08/11/2006 tarihli "....", 07/11/2006 tarihli "......", 01/12/2006 tarihli "......" ve 08/12/2006 ".......", başlıklı yazıları ile eleştiri sınırlarını aştığı ve yazıda kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek belirtilen bu yayınlar yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Basın özgürlüğü, Anayasa"nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu"nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, ....ları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.
Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir ....daki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki .... hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasa"nın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu"nun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o ....da ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır.
Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan ....ların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
Dava dosyasının incelenmesinde; davacının .... İl Milli Eğitim Müdürü olarak görev yaptığı kuruma, bankalardan personel maaşlarının yatması karşılığında alınan ikramiye ile ..... marka 2006 model ve 77.000 bedelle araç satın alındığı, söz konusu bu aracın dönemin Milli Eğitim Bakanı"nın kardeşi olan şahsın satış temsilcisi olduğu bayiiden alındığı ve bu ....ın habere konu edildiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda, mahkemece, dava konusu yazılar bir bir bütün olarak ele alındığında güncel ve kamuoyunun ilgisine haiz olup eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, eğitim sisteminde mevcut olan aksaklıklar ile Milli Eğitim Müdürlüğüne alınan araç hususu birlikte değerlendirilerek habere konu edildiği, haber içeriğinde özellikle dönemin Milli Eğitim Bakanı"nın kardeşi olduğu bildirilen şahsın satış temsilcisi olduğu bayiiden habere konu aracın satın alınması hususuna genişçe yer verildiği ve davalı yazarın değer yargısı niteliğindeki ifadelerinin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığının kabulü ile istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davalılardan ... yararına BOZULMASINA, diğer davalı ... Atacan"ın temyiz dilekçesinin ise (1) no"lu bentte açıklanan nedenler ile reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.