11. Hukuk Dairesi 2015/13542 E. , 2017/1514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/06/2015 tarih ve 2013/299-2015/696 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin kiraladığı ... Köyü ... Mahallesi 2337, 2335, 2336, 2333, 2334 parsellere diktiği yenidünya ürünlerini davalı ...A.Ş. aracılığıyla davalı ..."e sigortalattığını, don vurması neticesinde hasar meydana geldiğini, hasar için davalılara başvurduğunda sadece 2333 parseldeki ağaçların sigortalı olduğu gerekçesiyle zararının bir kısımının karşılanacağının bildirildiğini, poliçe içeriğinde 5 taşınmaz üzerinde bulunan ağaç adedinin doğru olduğunu ancak taşınmazlardan sadece birisinin poliçede belirtildiğini, söz konusu maddi eksiklik ile ilgili müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, müvekkilinden tüm ağaçları kapsar şekilde sigorta primleri tahsil edildiğini belirterek müvekkilinin uğradığı maddi zararın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50.000TL olarak tespitine ve tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş. vekili; davacı tarafın taleplerinin haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, sigortalanan arazide 262 adet ağaç olması nedeniyle sigortalının poliçesinin 262 adet ağaç üzerinden zeyiledildikten sonra sigortalıya prim iade işleminin gerçekleştirildiğini, sonrasında 262 adet ağaç üzerinde tespit edilen hasar oranı üzerinden 15.543,15 TL hasar tazminatı ödendiğini, davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, sigortalıdan sadece 262 adet ağacın priminin alındığını, sigortalanan arazide yer almayan ağaçlar açısından müvekkili olan şirketin sorumlu olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili; açık yasa hükümleri uyarınca tarım sigortaları için devlet destekli bir havuz kurulduğunu, 5363 sayılı Yasa kapsamında risk borçlusunun Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş. olduğunu belirterek davanın müvekkili olan şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; çiftçi kayıt sisteminde davalının yenidünya yetiştiriciliği yaptığı parseller ile tapu kayıtlarının ve kira sözleşmelerinin uyumlu olduğu, sigorta priminin bu beş parsel için belirlenip davalıdan ilk sigorta prim tahsilatının rizikonun gerçekleşmesinden önce tahsil edildiği, hasar tespitinde ve zeyilnamede davacının imzasının olmadığı nedenleriyle poliçenin tüm parselleri kapsadığı, bu ağaçların tamamının sigorta teminatında olduğu ve tamamının rizikodan etkilendiği, bu ağaçlar üzerinden yapılan tazminat hesabına göre davacıya ödenmesi gereken bakiye zararın 74.385,08 TL olduğu, tarım sigortalarında zamanaşımı ilk hasat tarihinden itibaren iki yıl olması ve poliçeye göre ilk hasat tarihi 25.03.2015 tarihi olarak belirlenmiş olduğu, ıslahın 2 yıllık süreden sonra yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, devlet destekli bitkisel ürün sigorta poliçesinden kaynaklanan hasarın tazminine ilişkindir. Mahkemece zamanaşımı defii nedeniyle ıslah edilen dava değeri yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartları tazminatın ödenmesi başlıklı B7 maddesine göre hasar dosyasının tamamlanmasından sonra, kesinleşmiş olan tazminat miktarı en geç 30 gün içinde sigortalıya ödenir. Aynı maddenin 3. fıkrası ise "Tazminat, her halükarda, hasat tarihinden önce ödenmez." hükmüne haizdir. Somut olayda, tanzim edilen poliçede ilk hasat tarihi 25.03.2013 son hasat tarihi ise 12.06.2013 olarak gösterilmiştir. Bu durumda, alacağın muaccel olmasından önce TBK 117. maddesi gereği zamanaşımı işlemeyeceği gözönüne alındığında, alacak en son 12.06.2013 tarihinde muaccel olacağından, 2 yıllık zamanaşımının bu tarihten itibaren başlayacaktır. Bu nedenlerle, ıslahın yapıldığı 07.04.2015 tarihinde zamanaşımının dolmadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.
3- Ayrıca, son hasat tarihinin 12.06.2013 olduğu gözetildiğinde hükmedilecek tazminata bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bu bakımdan da davalı yararına bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bente açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bente açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 14.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.