19. Hukuk Dairesi 2016/2616 E. , 2016/13161 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı bankanın ... Şubesi arasında mevzuata aykırı akdedilen 20.04.2011, 08.07.2011 ve 20.07.2011 tarihli bariyerli opsiyon sözleşmelerinin geçersiz olması nedeniyle müvekkilinden haksız olarak toplamda 460.503,00 TL tahsil edildiğini ileri sürerek, 460.503,00 TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Sermaye Piyasası Kurulu"nun kararı gereğince banka ile müşteriler arasında imzalanan opsiyon sözleşmelerinin SPK mevzuatına tabi olmadığını, ayrıca işlem öncesinde bankaca müşteriye işlemin özellikleri, koşulları ve riskleri hakkında ayrıntılı bilgiler verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, sözleşmede SPK mevzuatı ve 46 nolu Tebliğin 13.maddesinin uygulanacağının belirtildiği, sözleşmenin talih ve tesadüfe bağlı olmasının müşteriye zarara katlanma yükümlülüğü getirmeyeceği, aksine bankanın böyle bir işlemi yapmamaları konusunda tedbir alması gerektiği, buna karşın bankanın kendi karını düşünerek müşterilerini bu işlemlere teşvik ettiği, esasen gerçekte bir döviz alımı yapıldığının da anlaşılamadığı, ayrıca bankaların talih ve tesadüfe dayalı işlem yaptırma, bir nevi şans oyunu oynatma yetkisinin bulunmadığı, bu tür oyunları oynatma yetkilerinin hangi kamu idaresinde olduğunun 6502 sayılı Kanun ve ilgili diğer mevzuatta belirtilmiş olduğu, çerçeve sözleşmelerindeki uyarı hükümleri defalarca okunduğu halde anlaşılmasının çok güç olduğu ve önceden bir bilgilendirme formu imzalatılarak belirli düşünme süresi verilmeden sözleşme imzalanması aşamasında bu bilgilerin okunmasının yeterli olmayacağı, davalı bankayla sözleşme yapan müşterilerin hemen hemen tamamının tüm paralarını kaybetmesi karşısında banka çalışanlarının özen yükümlülüklerini yerine getirdiklerini kabul etmenin mümkün olmadığı, başlangıçta kar eden müşterilerin itiraz etmeyip daha büyük işlemler yapmaları ve sonraki işlemlerde zarar ettikten sonra itiraz etmelerinde yadırganacak ve çelişkili bulunulacak bir yön olmadığı, esasen başlangıçta bir miktar kazanılıp sonradan her şeyin kaybedilmesinin ülkemizde bir dönem serbest olan kumar oyunlarının etkilerini çağrıştırdığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı banka arasında muhtelif tarihlerde ""opsiyon"" sözleşmesi imzalandığı çekişmesizdir. Uyuşmazlık konusu sözleşmeler 20.04.2011, 08.07.2011 ve 20.07.2011 tarihlerini taşımakta olup 01.07.2012 tarihinde yürürlüğü giren 6098 sayılı TBK"dan önce düzenlenmiştir. Diğer yandan davacının uyuşmazlık konusu ettiği ""opsiyon"" sözleşmelerinin dışında da başka sözleşmeler imzaladığı ve bunlara göre de işlem yaptığı çekişmesizdir. Taraflar arasında düzenlenen opsiyon sözleşmeleri müşterek irade ile düzenlenmiş olup ve aynı şekilde ihtilaf konusu edilmeyen sözleşmeler uyarınca da işlem yapıldığından geçerlidir. Bu durumda banka kayıtları üzerinde davacı tarafından gerçekleştirilen ""opsiyon işlemlerinin"" tamamının birlikte değerlendirilerek konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılıp davalı tarafın bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazlar da dikkate alınarak düzenlenecek yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile uyuşmazlığın ""kumar oyunları"" kapsamında değerlendirilip sözleşmelerin geçersiz olduğundan hareketle düzenlenen yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine,10/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Aslı gibidir.