16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2269 Karar No: 2018/2580 Karar Tarihi: 13.09.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2269 Esas 2018/2580 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edildiği ve temyiz başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmektedir. Dosya incelenerek, Yargıtay'ın daha önce verdiği kararlar ve belirli teknik veriler kullanılarak, sanığın Bylock iletişim ağına dahil olduğu ve örgütle bağlantılı olduğunun tespit edildiği belirtilmektedir. Ancak, sanığın yargılamada Bylock kullanıcısı olduğuna dair delillerin eksik ve yetersiz olduğu gerekçesiyle kararın bozulması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Sanığın suçu işlediği kanıtlanmadığı için yeniden yargılanması gerekebilir. Kararda, sanığın mahkumiyetine neden olan kanun maddeleri TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. Maddesi olarak belirtilmiştir. Bu kanun maddeleri, terör örgütüne üye olmak suçunu tanımlamaktadır.
16. Ceza Dairesi 2018/2269 E. , 2018/2580 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri ile 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği dikkate alınarak, kovuşturma aşamasından sonra dosya içerisine konulduğu anlaşılan, atılı suçun vasfı açısından belirleyici nitelikte olan;...Valiliği Emniyet Müdürlüğünün 23.02.2018 havale tarihli ve yine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 15.03.2018 tarihli yazısı ile dosyaya gönderilen detaylı Bylock tespit ve değerlendirme tutanağının ayrıca “mahrem imam” olarak adının geçtiği belirtilen dijital metaryalin incelemesine dayanak teşkil eden CMK"nın 134 maddesi kapsamında verilen kararın, Yargıtay denetimine açık olacak şekilde dosya içerisine celp edilerek; CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken, sanığın Bylock kullanıcısı olduğuna dair Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen eksik ve yetersiz belgeye dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 13.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.