4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1118 Karar No: 2016/4892 Karar Tarihi: 13.04.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/1118 Esas 2016/4892 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/1118 E. , 2016/4892 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/04/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının "www........com" isimli sosyal paylaşım sitesinde kendi ismi ile oluşturduğu profilden 2012 yılında kendisi ile ilgili yazılar yazarak paylaşımda bulunduğunu, davalı tarafından yazılan yazıların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar vermiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu edilen haksız eyleme dayanak teşkil eden yazılar nedeniyle .... Anadolu Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/412 esas, 2013/164 sayılı kararı ile davalının hakaret suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, hukuk hakimi yönünden bağlayıcı nitelikte değildir ve mahkumiyet olarak kabul edilemez. Davalının sosyal paylaşım sitesinde davacı ile ilgili yazdığı ve mahkemece tazminat verilmesine gerekçe sayılan ifadeler kişisel değer yargısı niteliğindedir. Değer yargısı kişiden kişiye değişen, öznel, bir gerçekliği değil bir değerlendirmeyi içeren yargılardır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da değer yargılarının kısıtlanamayacağına vurgu yapılmaktadır. Kişisel değer yargısı niteliğinde olan dava konusu yazılarda eleştiri sınırlarının aşılmadığı ve davacının kişilik haklarına saldırı amacının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek istemin reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabul kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.