10. Hukuk Dairesi 2018/2479 E. , 2019/9005 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum vekili; davalı ... Plastik Kauçuk Geri Dönüşüm San. Tic. Ltd. Şti."ye ait işyeri sigortalılarından ..."ın geçirdiği iş kazası sonucunda öldüğünü, Kurumlarınca sigortalının hak sahiplerine 59.317,39 TL PSD gelir bağlandığını, 363,00 TL cenaze masrafı ödendiğini, kusur ve miktar yönünden fazlaya ilişkin şimdilik toplam 17.904,11 TL"nin gelir bağlama kararının onay tarihi ile sarf ve tediye tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile mahkeme masrafının davalıdan tahsilinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda "Davanın KABULÜ ile istemle bağlı kalınarak; 17.795,45 TL PSD den doğan alacağın onay ve sarf tarihi olan 25/6/2012 tarihinden itibaren 108,66 TL cenaze giderinin ödendiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından "... 9. İş Mahkemesi"nden verilen 13/02/2017 tarih, 2016/440 Esas ve 2017/30 Karar sayılı kararına yönelik davacı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine," şeklinde karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Temyiz kanun yoluna başvuran davacı Kurum vekili; Kazanın işverenin iş güvenliği yönünden önleyici ve koruyucu tedbirleri almaması kontrol ve gözetim yükümlüğünü yerine getirmemesi sebebiyle meydana geldiğini, sigortalılarına izafe olunan %20 kusur oranını kabul etmediklerini, gerekli kanıtlar toplanmaksızın ve eksik incelemeye dayanan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulduğunu beyanla ilk derece ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
10.06.2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sigortalının hak sahiplerine ödenen iş kazası ölüm geliri ödemelerinin tahsilinin istenildiği işbu davada, davanın yasal dayanağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu olup, kusurun belirlenmesinde, mahkemece, öncelikle iş kazasının ne şekilde olduğu, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa çelişki giderilerek belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, kusur oran ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesine gidilmelidir.
Dosyanın incelenmesinde, her ne kadar dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre davalı işveren şirketin %70, kazalı sigortalının %30 kusurlu olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, ceza davasında eldeki davaya konu iş kazası nedeni ile davalı şirket yetkilisi ve sahibi olan ..."nin asli kusurlu olduğu kabul edilerek verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kusur yönünden kesinleştiği anlaşılmakla, mahkemece, ceza davasında kusurun varlığına ilişkin maddi olgu hukuk hakimini bağlayacağından, kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile kusurlu bulunan ..."ye de herhalde bir miktar kusur verilmesi gereği gözetilerek, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınmalı, davalı işverenin temyizi olmadığından Kurum lehine kusur yönünden oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeli, teselsüle yönelik talep olmadığı da gözetilip talep gibi karar verilmelidir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ,Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan red kararının kaldırılarak ,ilk derece mahkemesinin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.