4. Hukuk Dairesi 2015/16285 E. , 2016/4890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/04/2014 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışına kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, emekli maaşından yapılan haksız kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, borcu nedeniyle davalı tarafından aleyhine başlatılan icra takibinde emekli maaşına haciz konularak kesinti yapıldığını, İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde açtığı davada haczin kaldırılmasına karar verildiğini belirterek emekli maaşından haksız olarak kesilen ve davalıya ödenen miktarın iadesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 5510 sayılı yasanın 93. maddesi gereğince borçlunun muvafakati ile emekli maaşının haczinin mümkün olduğu, davacı borçlunun bu konuda muvafakatinin bulunmadığı, davacının yasa değişikliği ile lehe getirilen düzenlemeden yararlanarak değişiklikten önce emekli maaşından yapılan kesintileri de isteyebileceği gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı tarafından davacı aleyhine 08/11/2007 tarihinde Nevşehir 2. İcra Daire"sinin 2007/3273 sayılı dosyası ile bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinde davacının SSK"dan aldığı emekli maaşının 1/4"ü üzerine haciz konulduğu, 17/11/2008 tarihinden itibaren her ay kesintilerin yapılarak icra dosyasına aktarıldığı ve davalı alacaklıya ödendiği, uzun bir süre kesinti yapıldıktan sonra davacının emekli maaşından kesinti yapılamayacağından bahisle 18/02/2014 tarihinde İcra Hukuk Mahkemesine şikayette bulunduğu, Nevşehir İcra Hukuk Mahkemesi"nin 26/02/2014 gün ve 2014/59 Esas, 2014/71 Karar sayılı kararı ile davacının şikayeti haklı görülerek emekli maaşına uygulanan haczin kaldırılmasına karar verildiği ve kararın 14/05/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
17/04/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu"nun 93. maddesinin birinci fıkrasında "Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel
sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler, 88" inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez."" şeklinde değişiklik yapılmış, 18/02/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Kanunun 32. maddesi ile anılan fıkraya, "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakatı bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir" ibaresi eklenmiştir. Yapılan bu değişiklik ve ekleme ile kural olarak borçlunun aldığı emekli maaşı üzerine haciz konulamaz.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından bonoya dayalı alacağın takip konusu yapıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacının emekli maaşı üzerine haciz konulduğu, emekli maaşından yapılan kesintilere davacının itiraz etmeyerek zımnen rıza gösterdiği, uzunca bir süre geçtikten sonra 18/02/2014 tarihinde İcra Hukuk Mahkemesine şikayette bulunarak emekli maaşına konulan hacze ve kesinti işlemine karşı rıza göstermeme iradesini ortaya koyduğu anlaşılmaktadır. Bu hal ve şartlar altında, davacının geçmişe dönük yapılan kesintilerin iadesini istemesi Medeni Kanun"un 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder. Şu halde, sadece şikayet tarihinden dava tarihine kadar yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesi gerekirken, davacının zımnen rıza gösterdiği dönemi de kapsayacak şekilde iadeye karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.