Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12375 Esas 2018/7249 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

I- Sanık ... hakkında 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında, hükümden sonra 01.01.2015 tarihinde vefat ettiği belirtildiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK"nin 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II- Sanık ... hakkında 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1- Sanığın savunmalarında suçlamaları kabul etmediğini, şirketin küçük ortağı olduğunu, sadece mobilya ve ahşap işi yapacağını, ancak hiçbir iş yapmadığını, diğer sanığın kanser hastası olmasından sonra ona da bir daha ulaşamadığını beyan etmesi, 26.12.2005 tarih ve 6460 sayılı TTS gazetesinde yayınlanarak ilan olunan Altındağ 2. Noterliği’nin 19.12.2005 tarih ve 22787 nolu yevmiyesi ile onaylanan 13.12.2005 tarihli 5 nolu karar gereğince şirket müdürünün 15 yıl süreyle diğer sanık ... olarak belirlenmiş olması ve sahte fatura düzenlemek suçundan suçun maddi konusunun fatura olması ve dosya arasında yalnızca 2006 takvim yılına ait faturalar ile tarihsiz faturaların bulunduğu anlaşılmakla; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, diğer takvim yıllarına ait fatura asıl ya da onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda getirtilerek incelenmesi ve kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, sahte olduğu iddia edilen faturaları kullanan şirket yetkililerinin tanık olarak beyanlarına başvurulması ve faturaları hangi ticari ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, suç tarihlerinde şirket işleri ile fiilen kimin ilgilendiğinin araştırılması ve gerekirse faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılmasından sonra ve sanık ..."ün, 13.12.2011 havale tarihli yazılı savunmasında, arkadaş oyununa geldiğine, arkadaşlarının üzerine şirket kurduklarına ve boş faturalara imza attırdıklarına yönelik beyanı da dikkate alınarak toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.