11. Hukuk Dairesi 2016/2834 E. , 2017/1506 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22/10/2015 tarih ve 2015/387-2015/655 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı ile davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14/03/2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı asil ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile ... İnşaat A.Ş. arasında 2002 yılı Kasım ayı içinde bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, anılan şirketin gazetelere verdiği ilanlarla konutlarının satışı için reklam yaptığını, oysaki sözkonusu ilanların verildiği tarihlerde şirketin iflas noktasında olduğunun müvekkili tarafından sonradan öğrenildiğini, taraflar arasında 15.04.2004 tarihli feshin sonuçlarına ilişkin sözleşme tanzim edildiğini, şirketin sözleşmede belirtilen borcunu yerine getirmediğini, davalıların satış vaadi sözleşmesinin imza tarihinde ve öncesinde ... İnşaat A.Ş.’nin yönetim kurulu üyeleri olduklarını ve şirket hakkında iflasın ertelenmesi talebiyle 2003 yılında mahkemeye başvurduklarını, oysaki borca batık olma halinin 2000 yılından beri mevcut bulunduğunu, davalı yönetim kurulu üyelerinin TTK’nın 324. maddesi hükmü uyarınca 2000 yılından itibaren mahkemeye başvurmakla yükümlü oldukları halde bunu yapmayarak 2003 yılı Mayıs ayına kadar beklemeleri sonucu şirketin gerçek durumunun bilinmesi halinde kabul edilmeyecek bir sözleşmeyi alıcıların kabul etmesine ve zarara uğramasına yol açtıklarını, doğan zarardan TTK’nın 336/6. maddesi hükmü uyarınca yönetim kurulu üyesi olan davalıların şahsen ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını ileri sürerek, şimdilik 67.369 TL maddi, 10.000 TL manevi olmak üzere toplam 77.369 TL tazminatın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının ... A.Ş.’nin mali durumunu bilerek satış vaadi sözleşmesinin feshi sözleşmesi imzaladığını, bu nedenle artık hüküm ve sonuçları ortadan kalkmış bulunan satış vaadi sözleşmesine dayanılarak müvekkillerinden tazminat istenemeyeceğini, davacının öncelikle şirkete başvurması gerektiğini, davacının davaya konu alacak için iflas müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu ve davaya konu alacaklarını alacaklılar masasına yazdırdığını, davacının manevi tazminatı talep şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davalıların 6762 sayılı TTK"nın 324. maddesindeki görevlerini yerine getirmemeleri nedeniyle aynı Yasa"nın 336/5. maddesi gereğince davacının zararında müflis şirketle birlikte sorumlu oldukları, bu zararın davalının alacağına karşılık şirketten aldığı ancak ödenmeyen 14.04.2005 vadeli 49.500 TL’lik senet ile 02.06.2004 tarihinde ödediği 8.613,00 TL ve 06.07.2004 tarihinde ödediği 5.756,00 TL olmak üzere toplam 63.869,00 TL olduğu, zararın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle senede bağlanan ancak vadesinde ödenmemesi nedeniyle oluşan zarar yönünden haksız fiil tarihinin vade tarihi, diğer ödemeler yönünden ise ödeme tarihi olduğu, davacının manevi tazminat istemine ilişkin verilen ret kararı kesinleştiğinden bu talep yönünden yeniden hüküm oluşturulmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 49.500,00 TL"nin 14.04.2005, 8.613,00 TL"nin 02.06.2004, 5.756,00 TL"nin ise 06.07.2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı ile davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, faizin cinsinin ıslahla dahi değiştirilmesinin mümkün olmamasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, ... İnşaat A.Ş.’nin yönetim kurulu üyeleri olan davalıların TTK’nın 324. maddesi hükmü uyarınca yapmaları gereken yasal yükümlülükleri zamanında yerine getirmemeleri nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafından dava dışı şirkete yapılan ödemelerden 49.500,00 TL"nin senede bağlanması nedeniyle zararın senedin vade tarihinde oluştuğu belirtilerek bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir. Ancak mahkemece davacının zararının şirkete yaptığı ödeme tarihlerinden itibaren oluştuğu nazara alınarak 49.500TL için ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu bedel için düzenlenen senedin vade tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm kısmının 1. bendinde yer alan ""49.500,00 TL"nin 14.04.2005..."" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine ""25.000,00 TL"nin 09.12.2002 tarihinden, 1.500,00 TL"nin 27.12.2002 tarihinden, 1.500,00 TL"nin 28.01.2003 tarihinden, 1.500,00 TL"nin 26.02.2003 tarihinden, 1.500,00 TL"nin 27.03.2003 tarihinden, 1.500,00 TL"nin 29.04.2003 tarihinden, 1.500,00 TL"nin 28.05.2003 tarihinden, 1.500,00 TL"nin 25.06.2003 tarihinden, 1.500,00 TL"nin 29.07.2003 tarihinden, 2.500,00 TL"nin 27.08.2003 tarihinden, 2.500,00 TL"nin 29.09.2003 tarihinden, 2.500,00 TL"nin 30.10.2003 tarihinden, 2.500,00 TL"nin 02.12.2003 tarihinden, 2.500,00 TL"nin 29.12.2003 tarihinden,...."" ibarelerinin eklenmek suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.270,17 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/03/2017tarihinde oybirliğiyle karar verildi.