Nitelikli cinsel saldırı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/10164 Esas 2017/3542 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10164
Karar No: 2017/3542

Nitelikli cinsel saldırı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/10164 Esas 2017/3542 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Delillerle iddia ve savunma duruşması göz önünde bulundurularak, suçun unsurlarına uygun şekilde tespit edildiği ve hükmün temyiz edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Kararın bir kısmı, sanığın mağduredeki zeka geriliğini bilip bilmediğinin tespiti olmadığı gerekçesiyle karşı oy olarak kabul edilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
-Türk Ceza Kanunu, 103/2-c, 103/3, 61.

14. Ceza Dairesi 2016/10164 E. , 2017/3542 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkumiyet

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilip re"sen de temyize tabi hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle re"sen de temyize tabi hükmün ONANMASINA, 22.06.2017 tarihinde üyeler ... ile ..."in karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY:

Mağdurenin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan muayenesinde; kendisinde saptanmış olan ve hayatının ilk yıllarından başlayıp ömrü boyunca sürecek olan zeka geriliğinin hekim olanlarca anlaşılamayabileceği, ancak kendini tanıyanlarla tekrarlanan görüşmelerle anlaşılabileceğinin belirtilmesi karşısında; suç kastının tespiti bakımından; sanığın mağduredeki akıl hastalığını bilmediği savunması da gözetilerek sanık ile mağdurenin birlikte çalıştığı işyerin de beraberce çalıştıkları kişiler ve işveren dinlenerek, mağdurenin akıl zayıflığının, dolayısıyla özürlülüğünün birlikte çalışanlar tarafından anlaşılıp anlaşılmadığının dolayısıyla bilinip bilinmediğinin tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, düşüncesiyle kararın bozulması gerektiğini düşündüğümüzden sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.