Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/5987 Esas 2016/4885 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5987
Karar No: 2016/4885
Karar Tarihi: 13.04.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/5987 Esas 2016/4885 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/5987 E.  ,  2016/4885 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .. aleyhine 16/06/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, basın yolu ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının .. 06/08/2013 tarihli sayısında yazdığı "" .. "" başlıklı köşe yazısında kişilik haklarına, onur ve haysiyetine saldırıda bulunduğunu, davalı hakkında ceza mahkemesinde kamu davası açıldığını belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının 06/08/2013 tarihli .. " .. " başlıklı köşe yazısında davacı hakkında ağır ithamlarda ve hakaretlerde bulunduğu, davalının .. karar sayılı ilamı ile hakaret suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hukuk mahkemesinin ceza mahkemesi tarafından tespit edilen maddi olgularla bağlı olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının dava dilekçesinde belirttiği ve mahkemenin de kararına gerekçe yaptığı köşe yazısının içeriği incelendiğinde, davacının isminin geçmediği görülmektedir. Normal düzeydeki bir kişinin dava konusu köşe yazısını okuduğunda davalının davacıyı hedef aldığı sonucuna varılamayacağından yazının davacıya matuf olduğu ve matufiyet unsurunun gerçekleştiğinden söz edilemez. Ayrıca, ceza mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, hukuk hakimi yönünden bağlayıcı nitelikte değildir ve mahkumiyet olarak kabul edilemez. Şu durumda, matufiyet unsuru yokluğundan davanın reddi gerekirken, yanlış değerlendirmeye dayalı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.