Esas No: 2013/13793
Karar No: 2017/6091
Karar Tarihi: 31.10.2017
Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2013/13793 Esas 2017/6091 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/13793
Karar No : 2017/6091
Davacı :
Vekili :
Davalı :
Vekili :
Davanın Özeti : 26.09.2013 günlü, 2013/18 sayılı "Konaklama Tesisleri Bünyesinde Sunulacak Sağlık Hizmetleri" konulu Genelgenin, muhtelif maddelerinin ve anılan Genelgeye dayanak teşkil eden Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğinin Ek 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan, "Bulunduğu ilde sağlık kuruluşlarına bağlı kurulacak ünite, bu kuruluşun kadro ve kapasitesi kullanılarak planlamadan istisna olarak açılabilir. Bir sağlık kuruluşuna bağlı olarak açılmak istenmeyen ünitelerin kadroları Bakanlıkça planlama çerçevesinde belirlenir. .." ifadesinin, (c) bendinde yer alan, "...Planlama kapsamında bağımsız olarak bir hekimin sorumluluğunda açılan sağlık ünitelerindeki hekimler yalnızca bu ünitenin sorumluluğunu üstlenebilir. Bir sağlık kuruluşu, kadrolu hekim sayısı kadar konaklama tesisinde sağlık ünitesi açabilir." ifadesinin, (ç) bendinin, yine anılan Genelgeye dayanak teşkil eden Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Ek 10. maddesinin 1. fıkrasının (a,b,c,ç,d bentleri dahil) iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Dava konusu Genelgenin temel amacının, konaklama tesislerinde sunulacak sağlık hizmetlerinin planlanması ve düzenlenmesi olduğu, bu tesislerde; 1-Turist olarak konaklarken aniden hastalanan veya acil tıbbi müdahaleyi gerektiren kişilere ayaktan ve acil sağlık hizmeti sunulması, 2-Akut tedavisi tamamlanmış, durumu stabilleşmiş rehabilitasyon hastaları, obez kişiler, remisyondaki diabetli ve kanserli kişilerin sosyal psikolojik destekle birlikte uzun süreli rehabilite edilmesinin amaçlandığı, ayrıca bu konaklama tesisleri içinde sunulacak sağlık hizmeti için ayrı bir bölümün, mekânın ve gerekli sağlık personeli ve araç-gereçlerin düzenlenmesinin de planlandığı, bu düzenleme yapılırken Bakanlığın politikası ve görevi olan eldeki sağlık insan gücünün planlamasının da göz ardı edilmediği, bunun için planlama temel kriteri olarak, aynı ilde Bakanlıktan çalışma izni almış hekim sayısının konaklama tesislerinde planlamada ana kriter olduğu, planlamayı yapabilmek için Genelgenin B.1 maddesinde, “Sağlık ünitesi işletecekler; konaklama tesisinin bulunduğu ilde faaliyet gösteren herhangi bir özel sağlık kuruluşuna bağlı olarak, bu özel sağlık kuruluşunun kadro ve kapasitesini kullanarak başvuru yapabilir. Bir özel sağlık kuruluşu, en fazla kadrolu hekim sayısı kadar konaklama tesisinde sağlık ünitesi açabilir.” denildiği, iddia edildiği gibi, özel sağlık kuruluşlarında çalışan estetik cerrahi, kadın doğum, üroloji vb. uzmanların konaklama tesislerinde çalıştırılmasının ve acil vakalara müdahale etmesinin planlanmadığı, bu düzenlemeden önce -Bakanlığın gelen şikayetler ile sektörün kendi ifadelerine göre- örneğin 25 kadrolu bir hastane 100 konaklama tesisine sağlık hizmeti sunmakta ve sözleşme yapmakta iken bu düzenleme ile hastanenin kadrosu kadar, yani 25 konaklama tesisine sağlık hizmeti verilebileceği,
Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğe göre, beş yüz yataktan fazla yatağa sahip Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde, sağlık ünitesi kurulmasının zorunlu olduğu, bu ünitelerin ilaç, malzeme, tıbbi donanım ve yapılacak tıbbi işlemler açısından muayenehaneler için belirlenen asgari özellikleri taşıyacakları, konaklama tesislerinde konaklayan kişilerin ani gelişen sağlık problemlerinde ve acil durumlarda müdahale, muayene ve sevk işlemlerinin düzenlenmesi amacıyla kurulan üniteler oldukları, sadece konaklayanlara yönelik üniteler olduğu için dışarıdan hasta kabulü yapamadığı, bu yönü ile diğer sağlık kuruluşlarına rekabet unsuru oluşturmadıkları, bu ünitelerin bulunduğu ilde özel bir sağlık kuruluşuna bağlı olarak, bu kuruluşun kadro ve kapasitesi kullanılarak planlamadan istisna olarak açılabileceği gibi, Bakanlık planlaması çerçevesinde tek hekimin başvurusu ile de açılabileceği, bu nedenle diğer hekimlere karşı haksız rekabet oluşturmadığı,
Bu üniteler özel bir sağlık kuruluşuna bağlı olarak, bu kuruluşun kadro ve kapasitesi kullanılarak açılacağı için, çalışacak hekimlerin kadrolarının olduğu özel sağlık kuruluşundaki ücretlerini almaya devam edecekleri, bu ünitede çalıştıklarında farklı bir ücretlendirmeleri olmayacağı için iş gücünün ucuzlaması gibi bir durum öngörülmediği,
Özel sağlık kuruluşları mevzuatında, mesul müdürün idari işlerden bizzat, tıbbi işlemlerden ise diğer tabipler ile birlikte sorumlu olduğu, mesul müdürün idari işlerinden, sağlık kuruluşunun faaliyetinden ve sunulan sağlık hizmetinin gerektirdiği alt yapı imkânlarının sağlanmasından, işletenlerin sorumlu olduğunun açıkça belirtildiği, özel sağlık kuruluşlarının açılış, işleyiş ve denetlenmesine dair iş ve işlemlerin yine kendi mevzuatı kapsamında yürütüldüğü, bu nedenlerle Genelgenin B.2 ve B.9 maddelerinde de hukuka aykırılık bulunmadığı,
Bakanlığın planlama yetkisi ve politikası gereğince ilde sağlık insan gücünün planlamasının amaçlandığı, mevcut hekimlerin en verimli şekilde istihdamı için, tabiatı gereği sınırlar getiren planlama hükümlerinin zorunlu olduğu, öncelikle kamu yararının gözetildiği,
1219 sayılı Kanun’un 12. maddesinin üçüncü fıkrasında, hekimlerin Kanunun ikinci fıkrasının her bir bendi kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kuruluşunda çalışabileceğinin hüküm altına alındığı, Özel Hastaneler Yönetmeliği ile Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte, hekimlerin Personel Çalışma Belgesi düzenlenerek özel sağlık kuruluşlarında kadrolu veya kadro dışı geçici olarak çalışabileceklerinin yer aldığı ve personel sözleşmelerinde çalışma gün ve saatlerinin açıkça belirtileceğinin hükme bağlandığı, çalışma saatleri ile ilgili bir sınırlama bulunmadığı, sağlık çalışanlarının asgari çalışma süresinin kuruluşla yapacağı sözleşmeye bırakıldığı, Bakanlığın buradaki görevinin, özel sağlık kuruluşunun çalışma saatleri içerisinde hizmet verip vermediği ile sağlık çalışanlarının çalışma belgesinde belirtilen sürede kuruluşta çalışıp çalışmadığının denetlenmesi ve sağlaması olduğu, bu madde ile, hekimin konaklama tesislerinde ne zaman bulunacağı ve muayene saatlerinin düzenlenmek istendiği, bu kapsamda İş Kanunu hükümleri gereğince her çalışan toplamda haftalık belirli sürelerde çalıştırılabileceğinden, hekimlerin iş veren tarafından haftalık yasal çalışma sürelerinden fazla çalıştırılmaması ve hekimin emeğinin suistimal edilmemesinin amaçlandığı,
Hastaların kayıt zorunluluğunun istatistiki amaçlı olarak yapılacağı, burada tıbbi kayıttan bahsedilmediği, zaten bu hastalardan ücret talep edildiği ve fatura kesildiği, hastaların isim listesinin böylece ortaya çıktığı ve vergi açısından yasal mali zorunluluğun da yerine getirilmiş olduğu, bunun yanı sıra, yabancı hastalara sunulan bu hizmetlerden elde edilen gelirlerden de vergi muafiyeti olacağı için sağlık ünitesini işletenin de menfaatine olacağı,
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesinin 2. maddesinde “İnsanın menfaatleri ve refahı, bilim veya toplumun menfaatlerinin üstünde tutulacaktır.” hükmü ile, madde 4’te “Araştırma dahil, sağlık alanında herhangi bir müdahalenin, ilgili meslekî yükümlülükler ve standartlara uygun olarak yapılması gerekir.” hükmünün yer aldığı, madde 26’daki “Bu Sözleşmede yer alan haklar ve koruyucu hükümlerin kullanılmasında, kamu güvenliği, suçun önlenmesi, kamu sağlığının korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için kanun tarafından öngörülen ve demokratik bir toplumda gerekli olanlardan başka kısıtlama konulmayacaktır.” hükmü ile hakların kullanılması, kısıtlanması ile bu Sözleşme ve diğer hükümler arasındaki ilişkinin belirlendiği, bu kapsamda, öncelikle hekimlik mesleğinin icrası ile alâkalı hukuk kuralları ve etik kuralları çerçevesinde işlem yapılmasının gerektiği, bahsedilen düzenlemeler uyarınca, belirli standartların aranmasının gerektiği, tababet prensip ve kurallarına uyulması gerektiği,
Ülkemizin hekim ihtiyacının bir kısmının yabancı uyruklu sağlık mensuplarının istihdamıyla karşılanması için yabancı sağlık meslek mensuplarının özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarına ilişkin bir kısım düzenlemeler yapıldığı, bu kapsamda, Yabancı Sağlık Meslek Mensuplarının Türkiye’de Özel Sağlık Kuruluşlarında Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 22/02/2012 tarihli ve 28212 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı, yabancı sağlık meslek mensuplarının Yönetmeliğin eki Ek 1’de belirtilen şartlara uymak koşulu ile sadece özel sağlık kuruluşlarında çalışabildikleri, sağlık ünitelerinde yine hastanede çalışan veya Genelge’nin D-8. maddesindeki özellikleri taşıyan veya planlama kapsamı dışında kalan yabancı uyruklu pratisyen hekimlerin çalışabileceği, çalışma hayatını yakından etkileyen ekonomik, sosyal ve siyasal koşullar, uygulamada karşılaşılan sorunlar, Avrupa Birliği ile Uluslararası Çalışma Örgütü normlarına uyum sağlama zorunluluğundan dolayı, çalışanların tümünü kapsayan önleyici ve koruyucu tedbirleri içeren ve gelişmiş ülke örneklerindeki mevzuat metinleriyle uyumlu düzenlemelerin hayata geçirilmesi amacıyla düzenlemeler yapıldığı, belirtilen doğrultuda yabancı sağlık meslek mensuplarının da sağlık ünitesinde çalışmalarına cevaz verildiği,
18/01/2014 tarih ve 28886 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6514 sayılı “ ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 7. maddesi ile 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 57. maddesinin ikinci fıkrasının yürürlükten kaldırılması nedeni ile bu maddeye istinaden yayımlanan 30/11/2012 tarih ve 28483 sayılı Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği’nin yürürlükten kaldırılması gerektiğinden, anılan Yönetmeliğin 20/02/2014 tarih ve 28919 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle yürürlükten kaldırıldığı, Genelge ve Yönetmelik hükümlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : "Konaklama Tesisleri Bünyesinde Sunulacak Sağlık Hizmetleri" konulu Genelgenin, B-1 maddesinin, B-2 maddesinin, B-6 maddesinin, B-9 maddesinin, D-3 maddesinde yer alan, "... sağlık ünitesinde ve..." ibaresinin, D-4 maddesinde yer alan, "...sağlık ünitesi ve...", ibaresinin, anılan Genelgeye dayanak teşkil eden Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin Ek 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan, "Bulunduğu ilde sağlık kuruluşlarına bağlı kurulacak ünite, bu kuruluşun kadro ve kapasitesi kullanılarak planlamadan istisna olarak açılabilir. Bir sağlık kuruluşuna bağlı olarak açılmak istenmeyen..." ibaresinin, (c) bendinde yer alan, "... Bir sağlık kuruluşu, kadrolu hekim sayısı kadar konaklama tesisinde sağlık ünitesi açabilir." ibaresinin, (ç) bendinin, yine anılan Genelgeye dayanak teşkil eden Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Ek 10. maddesinin 1. fıkrasının a,b,c,ç,d bentlerinin tümüyle; "Konaklama Tesisleri Bünyesinde Sunulacak Sağlık Hizmetleri" konulu Genelgenin, B-7 maddesinin, D-7 maddesinin, D-8 maddesinin, D-9 maddesinin, E-4 maddesinin ise özel sağlık kuruluşlarına bağlı olarak açılacak sağlık üniteleri yönünden iptaline, dava konusu Genelgenin konusu kalmayan D-11 maddesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : 26/09/2013 günlü, 2013/18 sayılı "Konaklama Tesisleri Bünyesinde Sunulacak Sağlık Hizmetleri" konulu Genelgenin, B-1 maddesinin, B-2 maddesinin, B-3 maddesinde yer alan, "...planlama kapsamında..." ibaresinin, B-5 maddesinde yer alan, "...planlama kapsamında..." ibaresinin, B-6 maddesinin, B-7 maddesinin, B-9 maddesinin, D-3 maddesinde yer alan, "...Müdürlüğe bildirilen çalışma saatlerinde sağlık ünitesinde ve birimlerde bulunmak zorunludur...Müdürlüğe bildirilen çalışma saatlerinde haricinde..." ifadelerinin, D-4 maddesinde yer alan, "...sağlık ünitesi ve...", ifadesinin D-7 maddesinin, D-8 maddesinin, D-9 maddesinin, D-11 maddesinin, E-4 maddesinin ve anılan Genelgeye dayanak teşkil eden Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğinin Ek 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan, "Bulunduğu ilde sağlık kuruluşlarına bağlı kurulacak ünite, bu kuruluşun kadro ve kapasitesi kullanılarak planlamadan istisna olarak açılabilir. Bir sağlık kuruluşuna bağlı olarak açılmak istenmeyen ünitelerin kadroları Bakanlıkça planlama çerçevesinde belirlenir. .." ifadesinin, (c) bendinde yer alan, "...Planlama kapsamında bağımsız olarak bir hekimin sorumluluğunda açılan sağlık ünitelerindeki hekimler yalnızca bu ünitenin sorumluluğunu üstlenebilir. Bir sağlık kuruluşu, kadrolu hekim sayısı kadar konaklama tesisinde sağlık ünitesi açabilir." ifadesinin, (ç) bendinin, yine anılan Genelgeye dayanak teşkil eden Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Ek 10. maddesinin 1. fıkrasının (a,b,c,ç,d bentleri dahil) iptali istemiyle dava açılmıştır.
Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğinin Ek 2. maddesi, Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Ek 10. maddesi ve dava konusu Genelgeyle, konaklama tesisleri bünyesinde, konaklama tesislerinde konaklayan kişilerin ani gelişen sağlık problemlerinde ve acil durumlarda müdahale, muayene ve sevk işlemlerinin düzenlenmesi amacıyla sağlık ünitesi kurulması öngörülmüştür. Beşyüz yataktan fazla yatağa sahip konaklama tesislerinde kurulması zorunlu, diğer tesislerde kurulması ise ihtiyari tutulan bu ünitelerin, ilaç, malzeme, tıbbi donanım ve yapılacak tıbbi işlemler açısından muayenehaneler için belirlenen asgari özellikleri taşıyacağı, muayenehaneler için öngörülen muayene odası şartlarını sağlayacağı; bu ünitelerde sadece muayenehanelerde yapılan işlemlerin yapılabileceği kurala bağlanmıştır. Sağlık üniteleri, serbest çalışan bir hekim sorumluluğunda bağımsız bir birim olarak açılabileceği gibi konaklama tesisinin bulunduğu ilde faaliyet gösteren herhangi bir özel sağlık kuruluşuna bağlı olarak, bu özel sağlık kuruluşunun kadro ve kapasitesi kullanılarak da açılabilecek ve özel sağlık kuruluşuna bağlı olarak açılacak sağlık ünitelerinin tüm faaliyetlerinden bağlı olduğu sağlık kuruluşu sorumlu olacaktır.
Anılan düzenlemelerden, konaklama tesisleri bünyesinde açılması öngörülen sağlık ünitelerinin muayenehane niteliğinde olduğu ve serbest çalışan bir hekim sorumluluğunda bağımsız bir birim olarak açılanlar hariç olmak üzere bir özel sağlık kuruluşunun faaliyette bulunduğu binalar dışında açtığı bir muayenehane olarak faaliyet göstereceği anlaşılmaktadır.
Muayenehaneler, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun hükümleri uyarınca hekimler tarafından açılabilecek yerler olup, bunların açılma şartları ve buralarda sunulacak sağlık hizmetine ilişkin ilke ve kurallar Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik'te düzenlenmiştir. Hususi Hastaneler Kanunu ve Özel Hastaneler Tüzüğü'nde özel sağlık kuruluşlarına muayenehane açma yetkisi veren bir hüküm de bulunmamaktadır.
Buna göre, mesleğini serbest olarak icra etme yetkisi kapsamında yalnızca hekimler tarafından açılabilecek olan muayenehanelerden farklı olarak, özel sağlık kuruluşlarına bu hastanede çalışan hekimlerin faaliyet gösterebileceği şekilde hastane binasının dışında muayenehane açma yetkisi veren düzenlemelerde üst hukuk normlarına uyarlık bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönetmelikler ve Genelgenin özel sağlık kuruluşlarına muayenehane açma yetkisi veren düzenlemeleri dışındaki düzenlemelerde ise hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, "Konaklama Tesisleri Bünyesinde Sunulacak Sağlık Hizmetleri" konulu Genelgenin, B-1 maddesinin, B-2 maddesinin, B-6 maddesinin, B-9 maddesinin, D-3 maddesinde yer alan, "...Müdürlüğe bildirilen çalışma saatlerinde sağlık ünitesinde .... bulunmak zorunludur... Müdürlüğe bildirilen çalışma saatlerinde haricinde..." ibaresinin, D-4 maddesinde yer alan, "...sağlık ünitesi ve...", ibaresinin, anılan Genelgeye dayanak teşkil eden Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin Ek 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan, "Bulunduğu ilde sağlık kuruluşlarına bağlı kurulacak ünite, bu kuruluşun kadro ve kapasitesi kullanılarak planlamadan istisna olarak açılabilir. Bir sağlık kuruluşuna bağlı olarak açılmak istenmeyen..." ibaresinin, (c) bendinde yer alan, "... Bir sağlık kuruluşu, kadrolu hekim sayısı kadar konaklama tesisinde sağlık ünitesi açabilir." ibaresinin, (ç) bendinin, yine anılan Genelgeye dayanak teşkil eden Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Ek 10. maddesinin 1. fıkrasının (a,b,c,ç,d bentleri dahil) tümüyle; "Konaklama Tesisleri Bünyesinde Sunulacak Sağlık Hizmetleri" konulu Genelgenin, B-7 maddesinin, D-7 maddesinin, D-8 maddesinin, D-9 maddesinin, E-4 maddesinin ise özel sağlık kuruluşlarına bağlı olarak açılacak sağlık üniteleri yönünden iptali, belirtilenler dışında kalan düzenlemeler yönünden ise davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, 26.09.2013 tarih ve 2013/18 sayılı "Konaklama Tesisleri Bünyesinde Sunulacak Sağlık Hizmetleri" konulu Genelgenin; B-1 maddesinin, B-2 maddesinin, B-3 maddesinde yer alan, "...planlama kapsamında..." ibaresinin, B-5 maddesinde yer alan, "...planlama kapsamında..." ibaresinin, B-6 maddesinin, B-7 maddesinin, B-9 maddesinin, D-3 maddesinde yer alan, "...Müdürlüğe bildirilen çalışma saatlerinde sağlık ünitesinde ve birimlerde bulunmak zorunludur...Müdürlüğe bildirilen çalışma saatlerinde haricinde..." ifadelerinin, D-4 maddesinde yer alan, "...sağlık ünitesi ve...", ifadesinin, D-7 maddesinin, D-8 maddesinin, D-9 maddesinin, D-11 maddesinin, E-4 maddesinin ve anılan Genelgenin dayanağı Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin Ek 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan, "Bulunduğu ilde sağlık kuruluşlarına bağlı kurulacak ünite, bu kuruluşun kadro ve kapasitesi kullanılarak planlamadan istisna olarak açılabilir. Bir sağlık kuruluşuna bağlı olarak açılmak istenmeyen ünitelerin kadroları Bakanlıkça planlama çerçevesinde belirlenir. .." ifadesinin, (c) bendinde yer alan, "...Planlama kapsamında bağımsız olarak bir hekimin sorumluluğunda açılan sağlık ünitelerindeki hekimler yalnızca bu ünitenin sorumluluğunu üstlenebilir. Bir sağlık kuruluşu, kadrolu hekim sayısı kadar konaklama tesisinde sağlık ünitesi açabilir." ifadesinin, (ç) bendinin, Geçici 11. maddesinin, yine anılan Genelgenin dayanağı Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Ek 10. maddesinin 1. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
Davacı tarafından, dava konusu genelge ve buna dayanak teşkil eden yönetmelik hükümlerinin konaklama tesislerinde açılacak sağlık tesislerini ikiye ayırdığı, bunlardan ilkinin, sağlık ünitesi olarak adlandırıldığı ve tesislerde konaklayan kişilerin ani gelişen sağlık problemlerinde ve acil durumlarda müdahale, muayene ve sevk işlemlerinin düzenlenmesi amacıyla kurulduğu, niteliği itibarıyla bu tesislerin genelde tek hekimin görev yapacağı, muayenehane şartlarını taşıyan birinci basamak özel sağlık kuruluşu sınıfına gireceği, diğer tesislerin ise sağlık birimi olarak adlandırıldığı ve sadece konaklama tesisinde akut tedavisi tamamlanmış kişilere yönelik olmak kaydıyla fizik tedavi ve rehabilitasyon, obeziteyle mücadele, onkoloji ve diyabetik hastalara yönelik koruyucu ve destekleyici hizmet vereceği, sağlık birimlerinin niteliği itibarıyla muhtelif sağlık çalışanlarının olacağı ikinci basamak özel sağlık kuruluşu sınıfına gireceği,
Söz konusu ayrım nedeniyle, diğer tüm birinci basamak sağlık tesislerinde olduğu gibi (aile sağlığı merkezleri, muayenehaneler vb) sağlık ünitelerinin kuruluş ve işletmesinin tek hekimin çalışmasıyla yürütüleceği, bu nedenle bu tür tesisleri özel hastanelerin ve diğer sağlık kuruluşlarının açabilmesinin hekimlere karşı haksız rekabet yaratacağı ve serbest çalışmalarını sınırlayacağı,
Maddede yer alan özel sağlık kuruluşlarının kadro ve kapasitelerini kullanmaları ve kadrolu hekim sayısı kadar konaklama tesisinde sağlık ünitesi açabilmesi hükmünün de hakkaniyete aykırı olduğu, genelge gereği verilecek sağlık hizmetlerinin pratisyen hekimlerin ve acil tıp uzmanlarının vereceği hizmet olmasına rağmen özel sağlık kuruluşlarının kadrolarında yer alan ve bu hizmetle hiç ilgisi olmayan örneğin estetik cerrahi, kadın hastalıkları, üroloji vb. branş kadroları için de ünite açma hakkı verildiği, bu durumda uygulamada büyük maddi imkânları kullanacak olan özel sağlık kuruluşlarının bu tür tesisleri açacağı, hizmetin yürütülmesi için düşük ücretlerle pratisyen hekim çalıştıracakları, böylece hekim iş gücünün ucuzlaması sonucunun doğacağı, bu nedenlerle B-1 maddesinin iptalinin gerektiği, Genelgenin B-1 maddesinin iptali halinde B-6, B-7 ve B-9 maddeleri ile D-4 maddesindeki “...sağlık ünitesi ve...” ifadesinin de uygulama alanı kalmayacağından bu hükümlerin de iptalinin gerektiği,
Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin Ek 2. maddesinin 1. fıkrası ve Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Ek 10. maddesinin 1. fıkrası uyarınca beş yüz yataktan fazla yatağa sahip Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde, sağlık ünitesi kurulmasının zorunlu olduğu, zorunlu olmayan konaklama tesislerinde de işleteninin talebi halinde sağlık ünitesi kurulabildiği, bu tür tesis sayısı belli olduğuna göre genelgede “planlama kapsamında” ifadesinin yer almasının anlamsız olduğu, Bakanlığın olsa olsa bu tesislere ilişkin kayıtları tutmak ve denetimini sağlamakla yükümlü olacağı, yukarıda belirtilen açık hükümler karşısında kurulma zorunluluğu olan bir tesiste sağlık ünitesi kurulmasını engellemesi veya talepleri reddetmesinin mümkün görünmediği, bu nedenle Genelgenin B-3 ve B-5 maddelerindeki "...planlama kapsamında..." ibaresinin iptalinin gerektiği, B-3 ve B-5 maddelerinin iptali halinde D-9 maddesinin de uygulama alanı kalmayacağı, tüm hekimlerin planlamaya tabi olmaksızın serbestçe hizmet verebilmesi gerektiği,
Genelgenin D-3 maddesindeki iptali istenen cümlenin bir öncesinde “Hekimler sağlık ünitesinde ve birimlerde icapçı olarak hizmet verecek olup” ifadesinin yer aldığı, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği uyarınca icapçının görev yerinde bulunma zorunluluğunun olmadığı, bulunduğu yeri bildirmek ve kuruma davet edildiğinde gelmek zorunda olduğu,
Sağlık kuruluşları tarafından hastaların aydınlatılması sonrasında onay verdikleri takdirde sağlık verilerinin ’na iletilebileceği, aydınlatma sonrası onay vermeyen hastaların bilgilerinin paylaşılmasının Anayasanın 20., Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8., BİYOTIP Sözleşmesi’nin 10., Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 4. maddesi uyarınca hukuka aykırı olacağından Genelgenin D-7 ve E-4 maddelerinin iptalinin gerektiği,
D-8 maddesi yönünden, yabancı hekimlerin Türk hekimlerden farklı olarak mecburi hizmete tabi tutulmadıkları, bu hususun eşitlik ilkesine aykırı olduğu, söz konusu hizmetlerin sadece Türk vatandaşı hekimlerce yerine getirilmesinin hakkaniyete daha uygun olacağı,
D-11. maddeye dayanak gösterilen Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği’nin tıp fakülteleri de dahil olmak üzere kamu ya da özel farketmeksizin bütün sağlık kuruluşlarının açılabilmesi için ’nın belirlediği miktar üzerinden açık artırma usulüyle satılacak lisansa sahip olmak koşulunu getirdiği, muayenehane niteliğinde olup ayakta sağlık hizmeti verecek yerleri yalnızca hekimlerin, diş hekimlerinin açabileceğine dair de istisna düzenlenmediği, en yüksek parayı vererek lisansı kim alırsa sağlık kuruluşunu onun açabileceğinin düzenlendiği, Yönetmelikteki düzenlemelerin sağlık hizmetini hak olmaktan uzaklaştırdığı, hekimlerin diplomaya dayalı çalışma hakkını Anayasaya aykırı olarak sınırlandırdığı, hekim ve sağlık çalışanları için güvencesiz çalışma biçiminin benimsendiği, iddialarıyla anılan hükümlerin iptali istenilmektedir.
Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğinin Ek 2. maddesi, Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Ek 10. maddesi ve dava konusu Genelgeyle, konaklama tesisleri bünyesinde, konaklama tesislerinde konaklayan kişilerin ani gelişen sağlık problemlerinde ve acil durumlarda müdahale, muayene ve sevk işlemlerinin düzenlenmesi amacıyla sağlık ünitesi kurulması öngörülmüştür. Beşyüz yataktan fazla yatağa sahip konaklama tesislerinde kurulması zorunlu, diğer tesislerde kurulması ise ihtiyari tutulan bu ünitelerin, ilaç, malzeme, tıbbi donanım ve yapılacak tıbbi işlemler açısından muayenehaneler için belirlenen asgari özellikleri taşıyacağı, muayenehaneler için öngörülen muayene odası şartlarını sağlayacağı; bu ünitelerde sadece muayenehanelerde yapılan işlemlerin yapılabileceği kurala bağlanmıştır. Sağlık üniteleri, serbest çalışan bir hekim sorumluluğunda bağımsız bir birim olarak açılabileceği gibi konaklama tesisinin bulunduğu ilde faaliyet gösteren herhangi bir özel sağlık kuruluşuna bağlı olarak, bu özel sağlık kuruluşunun kadro ve kapasitesi kullanılarak da açılabilecek ve özel sağlık kuruluşuna bağlı olarak açılacak sağlık ünitelerinin tüm faaliyetlerinden bağlı olduğu sağlık kuruluşu sorumlu olacaktır.
Anılan düzenlemelerden, konaklama tesisleri bünyesinde açılması öngörülen sağlık ünitelerinin muayenehane niteliğinde olduğu ve serbest çalışan bir hekim sorumluluğunda bağımsız bir birim olarak açılanlar hariç olmak üzere bir özel sağlık kuruluşunun faaliyette bulunduğu binalar dışında açtığı bir muayenehane olarak faaliyet göstereceği anlaşılmaktadır.
Muayenehaneler, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun hükümleri uyarınca hekimler tarafından açılabilecek yerler olup, bunların açılma şartları ve buralarda sunulacak sağlık hizmetine ilişkin ilke ve kurallar Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik'te düzenlenmiştir. Hususi Hastaneler Kanunu ve Özel Hastaneler Tüzüğü'nde özel sağlık kuruluşlarına muayenehane açma yetkisi veren bir hüküm de bulunmamaktadır.
Buna göre, mesleğini serbest olarak icra etme yetkisi kapsamında yalnızca hekimler tarafından açılabilecek olan muayenehanelerden farklı olarak, özel sağlık kuruluşlarına bu hastanede çalışan hekimlerin faaliyet gösterebileceği şekilde hastane binasının dışında muayenehane açma yetkisi veren düzenlemelerde üst hukuk normlarına uyarlık bulunmamaktadır.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 3. maddesinin (a) fıkrasında; sağlık kurum ve kuruluşlarının yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunacak şekilde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca, diğer ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak planlanacağı, (c) fıkrasında; bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılmasının esas olduğu, sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesinin bu esas içerisinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca düzenleneceği, 4. maddesinde; Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının 3 üncü maddede sayılan hizmet ve esasları bu sistem içerisinde gerçekleştirmek üzere ülke çapında teşkilat kuracağı veya kurdurabileceği, 9. maddesinin (c) fıkrasında; bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel kıstaslarını belirlemeye, sağlık kurum ve kuruluşlarını sınıflandırmaya ve sınıflarının değiştirilmesine, sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmalarına, sağlık hizmet zinciri oluşturulmasına, hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususların, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle tespit edileceği öngörülmüştür. Buna göre, konaklama tesisleri bünyesinde, konaklama tesislerinde konaklayan kişilerin ani gelişen sağlık problemlerinde ve acil durumlarda müdahale, muayene ve sevk işlemlerinin düzenlenmesi amacıyla kurulan sağlık üniteleri ve konaklama tesislerinde sadece akut tedavisi tamamlanmış konaklama tesisinde konaklayan kişilere yönelik olmak kaydıyla fizik tedavi ve rehabilitasyon veya obeziteyle mücadele, diyabet, diyaliz ve ayaktan kanser tedavisi gören hastalara yönelik koruyucu ve destekleyici nitelikteki hizmetlerin verileceği sağlık birimlerinin konu edildiği dava konusu Yönetmelikler ve Genelgenin özel sağlık kuruluşlarına muayenehane açma yetkisi veren düzenlemeleri dışındaki düzenlemelerde ise dayanağı mevzuat hükümlerine ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Genelgenin D-11 maddesi için,
Anılan maddede; "Bakanlığımızca planlama çerçevesinde konaklama tesislerinde açılacak sağlık ünitesi veya birim ilan edilmesi halinde, hak sahibi 30.11.2012 tarihli ve 28483 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği” hükümleri uyarınca belirlenecektir. Bu nedenle, Bakanlığımızca planlama çerçevesinde konaklama tesislerinde açılacak sağlık ünitesi veya birim ilan edilmediği dönemlerde yapılan hekimlerin sorumluluğunda bağımsız olarak sağlık ünitesi veya birim açma başvuruları değerlendirilmeyecektir." hükmüne yer verilmiştir.
30.11.2012 tarihli ve 28483 sayılı sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği, 20.02.2014 tarihli ve 28919 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelikle yürürlükten kaldırıldığından, anılan hüküm yönünden esas hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, "Konaklama Tesisleri Bünyesinde Sunulacak Sağlık Hizmetleri" konulu Genelgenin, B-1 maddesinin, B-2 maddesinin, B-6 maddesinin, B-9 maddesinin, D-3 maddesinde yer alan, "... sağlık ünitesinde ve..." ibaresinin, D-4 maddesinde yer alan, "...sağlık ünitesi ve...", ibaresinin, anılan Genelgeye dayanak teşkil eden Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin Ek 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan, "Bulunduğu ilde sağlık kuruluşlarına bağlı kurulacak ünite, bu kuruluşun kadro ve kapasitesi kullanılarak planlamadan istisna olarak açılabilir. Bir sağlık kuruluşuna bağlı olarak açılmak istenmeyen..." ibaresinin, (c) bendinde yer alan, "... Bir sağlık kuruluşu, kadrolu hekim sayısı kadar konaklama tesisinde sağlık ünitesi açabilir." ibaresinin, (ç) bendinin, yine anılan Genelgeye dayanak teşkil eden Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Ek 10. maddesinin 1. fıkrasının a,b,c,ç,d bentlerinin tümüyle; "Konaklama Tesisleri Bünyesinde Sunulacak Sağlık Hizmetleri" konulu Genelgenin, B-7 maddesinin, D-7 maddesinin, D-8 maddesinin, D-9 maddesinin, E-4 maddesinin ise özel sağlık kuruluşlarına bağlı olarak açılacak sağlık üniteleri yönünden İPTALİNE, dava konusu Genelgenin D-11 maddesi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, diğer kısımlar yönünden DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan 311,05-TL yargılama giderinin haklılık oranları dikkate alınarak …-TL'sinin davacı üzerinde bırakılmasına, … yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya, avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde İdari Dava Daireleri Kurulunda temyiz yoluna başvurulabileceğinin taraflara bildirilmesine, 31/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.