Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3821 Esas 2019/11646 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3821
Karar No: 2019/11646
Karar Tarihi: 09.12.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3821 Esas 2019/11646 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/3821 E.  ,  2019/11646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Hükmüne uyulan Dairemizin ilamında; “... davalıların takip konusu alacağın muvazaalı olduğunu belirterek takip konusu borca ilişkin temel ilişkinin davacı tarafından açıklanmasını istedikleri, davacı vekilinin de 10.9.2008 tanzim 10.9.2010 vadeli 35.000 Dolar meblağlı senedin 25.5.2008 tarihli adi belge gereğince davalı borçludan alınan daire bedeli karşılığı ödenen 35.000 Dolar karşılığı alındığını belirterek 25.5.2008 tarihli adi belgeyi delil ve borcun dayanağı olarak sunduğu, dosya kapsamından davacının Suriye vatandaşı olup orada oturduğu ve Türkçe bilmediği, borçlunun ticari faaliyetinin otobüs işletmeciliği olduğu, gayrımenkul satışının veya gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin yazılı (tapu, noter) yapılması gerektiği, borçlu tarafından davacıya satıldığı iddia edilen daireyle ilgili somut hiçbir belgenin (Tapu, inşaat ruhsatı, satış belgesi ...vb) sunulmadığı, davacının iki yıl içinde teslimi gereken daire konusunda teslim süresi bitiminden sonraki iki yıl içinde herhangi bir işlem yapmadığı, davalı borçlunun 5.10.2011 tarihine kadar ... Taşımacılık Ltd. Şti’nin ortağı ve temsilcisi olmasına rağmen davacı tarafından elindeki senetle ilgili takip işlemlerine başlanmadığı, takip işleminin dava konusu tasarruftan sonra yapıldığı, sunulan 25.5.2008 tarihli adi belgenin gayrımenkul alım-satımı konusunda geçerli bir belge olarak kabulünün mümkün görülmediği, dosya kapsamındaki maddi ve hukuki olgulardan davacının gerçek bir alacaklı borçlunun da gerçek borçlu olmadığının anlaşıldığı, bu halde davanın önkoşul yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi...” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 13,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 09/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.