Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3692
Karar No: 2019/11645
Karar Tarihi: 09.12.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3692 Esas 2019/11645 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/3692 E.  ,  2019/11645 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu ..."ün alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı dava konusu taşınmazın 1/2 hissesini 23.03.2009 tarihinde davalı ..."a onun da diğer davalılar ... ve ..."e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.
    Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı Dairemizin 20.01.2015 tarih 2013/13895 Esas 2015/593 Karar sayılı ilamı ile takip konusu borcun 5.3.2009 tanzim tarihli bonoya dayandığı, borçlu hakkındaki takibin yasal şekilde kesinleştiği, kati aciz belgesinin sunulduğu ve iptal edilmediği, davacının senet tanzim tarihi itibarıyla takip konusu borcu verebilecek ekonomik güce sahip olduğu (... İnş. Mad. Taah. Madencilik Hafr. San Ltd. Şti ortağı, maden ocağı sahibi, ailesine ve şirketine ait malvarlığının bulunduğu) muvazaalı senet düzenlenmesi gerektirir durum bulunmadığı anlaşıldığından mahkemenin alacağın gerçek olmadığı yönündeki gerekçesine katılma olanağı bulunmadığı, İİK"nun 280. maddesi gereğince de delillerin yeterince değerlendirilmediği, delil olarak sunulan Hatay 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/106 Esas ve 2012/316 Karar sayılı dosyası ve içerisindeki bilgi ve belgelere göre de, dava konusu taşınmaz tapuda arsa vasfı ile satılmış olmasına rağmen 6.6.2007 tarihli yapı ruhsatından taşınmaz üzerine benzinlik yapılmak üzere borçlu adına ruhsat düzenlendiği, Hatay İdare Mahkemesinin 2008/980 Esas 2009/1595 Karar sayılı ilamından dava konusu taşınmaz üzerindeki akaryakıt ve LPG istasyonu yapı ruhsatının iptaline karar verildiği, Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/211 D.İş dosyasındaki 18.12.2007 tarihli bilirkişi raporundan dava konusu taşınmaz üzerine akaryakıt istasyonunun yapılmakta olduğu ve inşaatının tedbiren durdurulmasına karar verildiği, davalı borçluya ait şirket ile ... Petrol San A.Ş arasında 10.9.2007 tarihli bayilik anlaşması ile dava konusu taşınmaz üzerine intifa hakkı (sonradan kalkmış) tesis edildiği, davalı 3.kişinin ortağı olduğu şirketin dava konusu taşınmazda 10.5.2010 tarihinde benzinlik açılışı yaptığı, fiilen benzinlik olarak kullandığı, 5.8.2010 tarihinde LPG Otogaz Bayilik lisansı aldığı anlaşıldığı, bu durumda dava konusu taşınmazın satış tarihindeki durumunun tespitine yönelik olarak tüm delillerin değerlendirilmesi dava konusu taşınmaz satış anında benzinlik halinde ise bu satışın İİK 280/3-son maddeler gereğince ticari işletme devri niteliğinde olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin isabetli görülmediği, öte yandan, 2.6.2009 tarihinde kurulan ... Akaryakıt ve Akaryakıt Ürün. End. Ürün. San ve Tic. Ltd. Şti"nin ortakları arasında yer alan ..."ün, şirket hisselerini 21.10.2009 tarihinde davalı 3.kişi ..."e devrederek ortaklıktan ayrıldığı, ..."ün borçlunun oğlu olup olmadığı tespit edilerek davalı 3.kişi ..."ün borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olup olmadığı (İİK 280/1 kapsamında) değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalı 3.kişinin kötüniyetli olmadığının kabulünün de doğru görülmediği, kabule göre de; dava ön şart yokluğundan reddedildiğinde esasa girilmeyeceği, önşartlar varsa da esastan kabul veya reddine karar verileceği davanın ön şart yokluğundan (alacağın gerçek olmadığı gerekçesiyle) reddi halinde AAÜT"nin 7 maddesine göre maktu, esastan reddedildiğinde (takip konusu alacak miktarı ile dava konusu tasarrufun tasarruf tarihindeki değerinde hangisi az ise az olan değer üzerinden) nispi vekalet ücreti takdir edileceği belirtilerek somut olayda davanın olasılıklı olarak hem dava şartı yokluğundan hem de esastan reddi isabetli görülmediğinden bahisle hüküm bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece, devir tarihinde faal bir işletme olmadığından işyeri devrinden söz edilmeyeceği, davalı üçüncü kişilerle borçlu arasında yakınlık ve muvazaa olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu taşınmazın işyeri vasfını borçlunun devir tarihinden sonra kazanmış olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğundan mahkemenin bu yöndeki gerekçesi yerindedir. Ancak taşınmaz 1/2 hissesi 23.03.2009 tarihinde davalı borçlu ... tarafından davalı ..."a ondan da 09.12.2009 tarihinde davalılar ... ve ..."a satılmıştır. Yapılan araştırma sonucu dava dışı ..."ün borçlu ..."ün oğlu olduğu ve ... Döviz ve Altın A.Ş."de davalı üçüncü kişi ... ile ortak olduğu ve ortaklık hissesini 20.10.2009 tarihinde davalı ... ve ..."ın kardeşi ..."e devrettiği, ayrıca taşınmazın 1/2 hissesinin de 13.10.2009 tarihinde borçlu tarafından ..."e satılmış olduğu anlaşılmıştır.
    Tüm bu olgulardan, borçlunun oğlunun ortağı olan ..."in borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilebilecek şahıslardan olduğu gibi davalılar ... ve ... "ünde borçlunun oğlundan ortaklık hissesi, borçludan taşınmaz satın alan ..."ün kardeşleri olarak borçluyu önceden tanıdıkları ve mali durumunu bilebilecek şahıslardan oldukları sabit olmuştur.Öte yandan tanık beyanları ile taşınmazın devrinden sonra benzin istasyonu açılan işyeri ile borçlu ..."ün gelmeye devam ettiği bu hal ise tanışıklık ve sıkı ilişkinin devam ettiği olgusunu güçlendirmiştir.
    Bu halde Mahkemece, davalı üçüncü kişi ... ve dördüncü kişiler ... ve ..."ün İİK"nun 280/1. maddesi gereğince borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bilebilecek şahıslardan oldukları bunun aksinin ispat edilemediği, bu hali ile davalılar ... ve ..."ün kötüniyetli olduklarından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi