22. Hukuk Dairesi 2018/2701 E. , 2018/9062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, 04/01/1982-30/04/2002 tarihleri arasında mülga 1475 sayılı Yasaya tabi olarak çalıştığını, bu dönem için kıdem tazminatına hak kazandığını, hizmet akdinin sona ermesinden sonra 657 sayılı Yasaya göre memur olarak çalışmakta iken 31/03/2003 tarihinde emeklilik sebebiyle işten ayrılma talebinde bulunduğunu, T.C. Ziraat Bankası ve T. Halk Bankası Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfından aylık almaya hak kazandığı halde emeklilik dilekçesinin T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirilerek tüm çalışma süresi üzerinden emekli ikramiyesinin de ödendiğini, T.C. Ziraat Bankası ve T. Halk Bankası Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı ve T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü aleyhine ... 5. İş Mahkemes"inde 2004/571 esas sayılı dosyada verilen 2004/848 sayılı karar ile ".. davacının Emekli Sandığı"ndan değil T.C. Ziraat Bankası ve T. Halk Bankası Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı"ndan emekli olmasına" karar verildiğini, bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, kesinleşen karar uyarınca davacıya Vakıfça yaşlılık aylığı bağlandığını ancak davacının Emekli Sandığından aldığı emekli aylıklarının iptal edilerek geri alındığını ayrıca hizmet akdine tabi olarak çalıştığı dönem için ödenen emekli ikramiyesinin de 10.598,59 TL olarak davacıdan tahsili için yasal işlem başladığını, davacının yaşlılık aylığı talebi ile işten ayrılması nedeni ile İş Yasasına tabi olan çalışma dönemi için kıdem tazminatına hak kazandığını ileri sürerek kıdem tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, yaptığı işlemlerin yasaya uygun olduğunu, davacının işçi statüsünde değil, sözleşmeli personel statüsünde çalıştığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı, işyerinde 04/01/1982-15/07/1988 tarihleri arasında belirsiz süreli hizmet sözleşmesiyle, 15/07/1988-30/04/2002 tarihleri arasında sosyal güvenlik yönünden 506 sayılı Kanun"un geçici 20. maddesine göre kurulmuş olan Ziraat Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına tabi olarak görev yapmıştır. Mahkemece, davacıya 15/07/1988-30/04/2002 tarihleri arasındaki sözleşmeli personel olarak çalıştığı dönem için de kıdem tazminatının ödenmesine karar verilmesi yerindedir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tüm süre işçilikte geçmiş gibi mülga 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesindeki genel tavana göre hesaplamaya gidilmiştir.
Kıdem tazminatını düzenleyen mülga 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesine göre kıdem tazminatının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek devlet memuruna 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek emeklilik ikramiyesini geçemez. Bu üst sınır, öğretide “genel tavan” olarak adlandırılmaktadır. Özel tavan ise, mülga 1475 sayılı Kanun"un 14/6. fıkrasında öngörülmüştür. Buna göre, işçinin iş sözleşmesinin yaşlılık veya malullük aylığına hak kazanması ve Emekli Sandığına tabi olarak hizmetlerinin bulunması durumunda son kamu kurumu işverenince Emekli Sandığına tabi hizmetleri için ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı, anılan kanun hükümlerine göre ödenmesi gereken emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktarı geçemez. Bir başka anlatımla işçiye ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı o işçinin Emekli Sandığına tabi hizmetleri karşılığında kendisine ödenmesi gereken emeklilik ikramiyesini aşamaz. Bu özel tavan, işçinin yaşlılık veya malullük aylığının başlangıç tarihi esas alınarak belirlenir.
Kıdem tazminatı tavanını öngören kurallar kamu düzeniyle ilgili olup, aksine sözleşme hükümleri geçersizdir. Dairemiz kararlarında, Emekli Sandığı hükümlerine tabi olarak memur sıfatıyla çalışılan dönem için, mülga 1475 sayılı Kanunun 14/6. maddesindeki özel tavanın uygulanması gerektiği kabul edilmiş, başka yasalarda aksini öngören düzenlemelerin özel tavan sınırlamasını bertaraf etmeyeceği vurgulanmıştır.
4857 sayılı Kanun"un yürürlülüğü öncesinde mülga 1475 sayılı Yasanın 98/D maddesine kıdem tazminatının yasaya aykırı olarak ödenmesi cezai yaptırıma bağlanmıştı. Sözü edilen hüküm 4857 sayılı Kanun"u döneminde yürürlükten kaldırılmış olsa da, her iki tavanı öngören 14. madde halen yürürlüktedir. Öğretide kıdem tazminatı tavanını bertaraf eden sözleşme hükmünün batıl olduğu görüşü ileri sürülmüştür.
Öte yandan, 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunun 3.7.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4684 sayılı Yasayla eklenen geçici 2. maddesinde, “...Sandığa tabi olarak çalıştıkları ve "emekli ikramiyesi" veya "kıdem tazminatı" veya "iş sonu tazminatı" alamadıkları yıllar için, Bankadaki emsali Emekli Sandığına tabi personele her bir hizmet yılı için ödenmesi gereken "emekli ikramiyesi" tutarı kadar kıdem tazminatı ... ödenir” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre emekli sandığına tabi çalışılan süre için emsali Emekli Sandığı iştirakçisinin emekli ikramiyesi tutarı dikkate alınmalıdır. 4603 sayılı yasanın sözü edilen hükmü de mülga 1475 sayılı Kanun"un 14: maddesinin 6. fıkrasındaki düzenlemelerle uyumludur. 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında çalışılan dönemde Emekli Sandığı Kanunu veya Ziraat Bankası A.Ş. ve T. Halk Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına tabi olunması da bu sonucu değiştirmemektedir. 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12. maddesinde, sözleşmeli statüde çalıştırılan personelin 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca, taraflar arasında imzalanmış olan iş sözleşmesinde, kıdem tazminatı tavanının bertaraf eden bir kurala da yer verilmiş değildir. İş sözleşmesinin 5. maddesinde bankada ve diğer kamu kurumlarında geçen süre için kıdem tazminatı ödeneceği öngörülmüş ise de, bu ödemelerin kıdem tazminatını düzenleyen mülga 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesi çerçevesinde yapılması gerektiği açıktır. İşçinin kıdem tazminatı tavanını aşacak şekilde menfaat temin etmesi mümkün değildir.
Davacıya sözleşmeli personel olarak çalıştığı süre için kıdem tazminatı mülga 1475 sayılı Kanun"un 14/6. maddesine öngörülen özel tavan gözetilerek hesaplanmalıdır. Mahkemece, tüm süre işçilikte geçmiş gibi genel tavan esasıyla yapılan hesaplamaya itibar edilerek isteğin kabulü hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.