Taraflar arasındaki “boşanma, velayet ve tedbir nafakası” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gönen (Balıkesir) Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince boşanma, velayet ve küçük M.için tedbir nafakası talebinin kabulüne; davalı kadının tedbir nafakası talebinin reddine dair verilen 07.07.2009 gün ve 2008/265-2009/357 sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 08.12.2010 gün ve 2009/17961 E.-2010/20638 K. sayılı ilamı ile;
(...1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Müşterek çocuk M.1996 doğumlu olup idrak çağındadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri uyarınca çocuğun görüşüne başvurulmaksızın eksik inceleme ile velayet düzenlemesi yapılması usul ve yasaya aykırıdır.
3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
4-Yargılama giderleri haksız çıkan taraftan alınır. (HUMK.m.417) Vekil ücretleri yargılama giderlerindendir. (HUMK.m.423/6) Dava kabul edilmiştir. Davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti taktir edilmemesi usul ve yasaya aykırıdır…)
gerekçesi ile yukarıda 2. ve 3.bentlerde gösterilen sebeplerle davalı kadın yararına 4.bentte açıklanan nedenlerle davacı koca yararına bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeplerle onanmasına karar verilerek dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı S. I.vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve velayet istemlerine ilişkindir. Davalı kadın cevap dilekçesinde küçük çocuğun velayetinin kendisine verilmesini, kendisi ve küçük için tedbir nafakasına hükmedilmesini istemiştir.
Davacı erkek vekili, müvekkili ile davalının 05.06.1988 tarihinde evlendiklerini, halen reşit olan E.ile 13 yaşındaki M. adlı çocuklarının olduğunu, davalının ailevi görevlerini yerine getirmediğini, davacıya aşağılayıcı sözler söylediğini, birkaç aydan beri bazı erkeklerle sık sık duygusal ve cinsel içerikli telefon görüşmeleri yaptığını ve mesajlaştığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, tarafların boşanmalarına, küçük M.’in velayetinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kadın vekili, davacının iddialarının doğru olmadığını, hemen hemen her gün alkol aldığını, evin bakım ve iaşesi ile ilgilenmediğini, davalının dışarıya el işi yaparak ve anne-babasının yardım¬ları ile geçindiğini, müşterek çocuk M..’in halen davalı ile birlikte kaldığını, müvekkilinin çocuklarına karşı her zaman şefkatli ve ilgili bir anne olduğunu, boşanma yönünden davanın reddine, davalının düzenli bir geliri bulunmadığından davalı yararına 300,00.-YTL tedbir nafakasına, kü¬çük M..için ise 300,00.-YTL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel Mahkemece, davacı erkeğin açtığı boşanma ve velayet davasının kabulüne; davalı kadının talep ettiği tedbir nafakası talebinin ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalının ağır kusurlu olması nedeniyle reddine dair verilen karar; Özel Daire’ce, yukarıda gösterilen gerekçe ile velayet, tedbir nafakası ve vekalet ücretine ilişkin olarak bozulmuş, diğer yönler ise onanmış; Yerel Mahkeme’ce, velayet ve vekalet ücretine yönelik bozma kararına uyulmuş, kadın yararına tedbir nafakası verilmesine yönelik bozmaya karşı ise önceki gerekçeler tekrarlanmak suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararını davalı kadın vekili temyize getirmektedir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ağır kusurlu davalı-kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Yerel mahkemece, 08.07.2011 gün ve 2011/51-350 sayılı karar ile bozma ilamına kısmen uyulmasına kısmen direnilmesine karar verilmiş; kısmi direnme kararını davalı S..I.. vekili uyulan yönlere ilişkin Özel Daireye gönderilmek üzere, direnilen yönler itibari ile de Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmek üzere 22.08.2011 tarihli iki ayrı dilekçe ile temyiz etmiştir. Yerel mahkemece, herhangi bir tefrik kararı verilmeksizin ve yeni esas numarası kaydı yapılmaksızın dosyanın fotokopisi çekilmek suretiyle, davalı kadın vekilinin direnme kararını temyiz dilekçesinin aslı ile birlikte fotokopi dosya Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmiş, Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/357 esasına kaydı yapılmıştır. Yine yerel mahkemece, bu sefer davalı kadın vekilinin uyulan yönlere ilişkin temyiz dilekçesi eklenmek suretiyle asıl dosya Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş, anılan dairenin 21.11.2011 gün ve 2011/20511-18348 sayılı görevsizlik kararı ile, 2.Hukuk Dairesi’ne; bu dairenin 26.09.2012 gün ve 2012/18148-22520 sayılı kararı ile de asıl dosya Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmiş olup, Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/2-1158 esasına kaydı yapılmıştır.
Bu durumda, aynı dosyanın maddi hata sonucu Hukuk Genel Kurulu’nun iki ayrı esasına kaydı yapılmıştır.
Yerel mahkemece, herhangi bir tefrik kararı da verilmediğinden, dosyaların birleştirilmesi yönünde de karar oluşturulamamıştır.
Açıklanan bu olgular karşısında, maddi hata sonucu Hukuk Genel Kurulu’na gönderilen ve esasın 2012/2-357 sırasına kaydı yapılan fotokopi dosya içerisindeki davalı kadın vekilin temyiz dilekçesinin ve diğer asıl belgelerin alınarak, 2012/2-1158 esas sayılı dosya içerisine konulmasına, fotokopi dosyanın mahalline iadesine, 2012/2-357 esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/2-357 esas sayılı fotokopi dosyanın içerisindeki asıl belgelerin alınarak 2012/2-1158 esas sayılı dosya içerisine konulmasına, yargılamanın bu dosya üzerinden devam ettirilmesine, fotokopi Dosyanın Mahalline İadesine, 21.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.