11. Ceza Dairesi 2016/4685 E. , 2018/7241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura kullanmak ve defter belge ibraz etmemek suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmalarında; şirket hisselerini devraldıktan 5-6 ay sonra babasının rahatsızlığı nedeniyle diğer ortak Şerife Kaynak"ın eşi Mesut Kaynak"a şirketi temsil konusunda vekalet verdiğini, ayrıca bu hususu şirket karar defterine de işlediklerini, 2007 yılının sonunda da şirkette bulunan hisselerini Bandırma 2. Noterliği"nin 02.01.2008 tarih ve 00011 yevmiye numarası ile Nail Boran isimli kişiye devrettiğini, ancak devrettiği kişilerin bu devri ticaret siciline bildirmemiş olduğunu, kendisinin devir tarihinden sonra şirketle bir ilgisinin kalmadığını beyan etmesi, sanık müdafiinin 18.12.2012 tarihli dilekçesinde sanığın Mesut Kaynak"ı Bandırma 2. Noterliği"nin 13.04.2007 tarih ve 03210 yevmiye nolu vekaletname ile vekil tayin ettiğini bildirmesi ancak bu vekaletname örneğine dosya arasında rastlanmaması, sahte fatura kullanmak suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması ve dosya arasında faturaların yer almadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; sahte olduğu iddia edilen faturaların ilgili vergi dairesi ve düzenleyen şirketin dosyasından araştırılarak tespit edilmeye çalışılması ve getirtilip incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının belirlenmesi, ilgili noterliklerden hisse devri ve vekaletname örneklerinin istenilmesi, ayrıca Mesut Kaynak ve Nail Boran"ın sanığın savunmaları doğrultusunda beyanlarının alınması, suç tarihlerinde şirket işleri ile fiilen kimin ilgilendiğinin araştırılması, sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen şirket hakkında karşıt inceleme raporunun dosya arasında olmadığı anlaşılmakla, söz konusu raporun dosya arasına alınması ve düzenleyen şirket yetkilileri hakkında kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının anlaşılması halinde getirtilerek incelenmesi ve bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümlerin kurulması,
2- Kabule göre de;
a- 5271 sayılı CMK"nin 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada, defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, sabıkası bulunmayan ve hakkında takdiri indirim uygulanarak cezası ertelenen sanık hakkında, zarar giderilmediğinden bahisle yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
b- Sahte fatura kullanma suçunda, aynı takvim yılı içerisinde farklı tarihlerde kullanılan sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden TCK’nin 43. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
c- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan TCK"nin 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 25.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.