4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3993 Karar No: 2016/4877 Karar Tarihi: 12.04.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/3993 Esas 2016/4877 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/3993 E. , 2016/4877 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat .. tarafından, davalı ... aleyhine 08/12/2010 gününde verilen dilekçe ile katkı payı alacağı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımından reddine, davalı lehine nispi vekalet ücreti takdirine dair verilen 22/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, .. dayalı talih oyunları salonu işletilmesinden kaynaklanan katkı payı alacağı davasıdır. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ve davalı taraf yararına nispi avukatlık ücretine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, .. sayılı karar ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ve davalı taraf yararına maktu avukatlık ücretine hükmedildiği; bu kararın davalı tarafça temyizi üzerine, Dairemizin .. esas, .. karar sayılı ilamıyla davalı lehine nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, karar düzeltme isteminin de reddedildiği; Mahkemece, .. sayılı kararı ile bozma konusu bölüm yönünden direnme kararı verildiği, anılan kararın temyizi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun .. karar sayılı ilamı ile “... " .. " denilmekle yetinilmiştir. Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır. Şu durumda mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır. Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa kararı usul ve yasaya uygun değildir. Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş; bu kez yerel mahkemece “ .. ” karar verilerek davanın reddine ve davalı lehine nispi vekalet ücretine karar verilmiştir. Mahkemece, Dairemizin vekalet ücretine yönelik bozma kararına karşı direnilmiş, ancak direnme hükmünün .. aradığı şartlarda oluşturulmadığı gerekçesiyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca bozulduğu ve bozmaya mahkemece uyulduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. İşbu bozma ilamı içeriğinden de direnme kararının usulüne uygun verilmediği anlaşılmaktadır. Yani, direnme kararının esas yönünden doğru veya yanılış olduğu yönünde bir bozma söz konusu değildir. Kaldı ki, artık direnme kararı verildikten sonra o karar esas yönünden bozulmadan o karardan dönmek de mümkün değildir. O halde mahkemece, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma ilamında açıklandığı şekilde bir direnme hükmü oluşturularak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile direnme kararı esastan bozulmuş gibi yorumlanarak dairemiz bozması doğrultusunda hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.