Esas No: 2021/19473
Karar No: 2022/4699
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/19473 Esas 2022/4699 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/19473 E. , 2022/4699 K."İçtihat Metni"
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Ürgüp Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/10/2019 tarihli ve 2019/1604 soruşturma, 2019/976 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Nevşehir Sulh Ceza Hâkimliğinin 02/01/2020 tarihli ve 2019/3378 Değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya tetkik edildi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Dosya kapsamına göre, mağdurun cinsel istismara uğradığına dair yeterli delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, mağdurun, şüpheli ile nişanlı olduğu dönemde defalarca cinsel ilişkiye girdiğini beyan etmesi, müştekinin dolaylı anlatımları, mağdura ait 11/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda hymenin yırtılmadan geçişe izin verecek yapıda olduğunun belirtilmesi karşısında, şüpheliye yüklenen suçun vasfının değişme ihtimali de göz önünde tutulduğunda, şüpheli ...'nın üzerine yüklenen çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği hususunda mevcut delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 07/12/2020 gün ve 94660652-105-50-16612-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği görüşüldü:
30.10.2017 tarihli YCGK'nın 2017/586 - 450 E. K. sayılı kararında belirtildiği gibi 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 172. maddesinin ikinci fıkrasıyla, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra, yeni bir delil meydana çıkmadan Cumhuriyet Savcısınca kendiliğinden kamu davası açılamayacağı hüküm altına alınmış, ancak 06.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 680 sayılı KHK ile ayrıca, elde edilen yeni delilin kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak nitelikte olması ve sulh ceza hakimliğince bu konuda bir karar verilmesi şartlarına bağlanmıştır. Bu husus kanun koyucu tarafından ceza muhakemesi şartı olarak düzenlenmiştir. Yine 1412 sayılı CUMK'da yer verilen takipsizlik kararlarından farklı olarak CMK'nın 173. maddesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara karşı suçtan zarar gören tarafından itiraz edilebileceği hükme bağlanmış, böylelikle bu kararlara yargısal bir nitelik kazandırılmıştır.
Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar, muhakeme faaliyeti sonunda, yargılama makamı tarafından verilmiş kararlar olmayıp, adli-idari nitelikte kararlardır. Ancak, bu kararlara itiraz yolunun açık olması nedeniyle itiraz üzerine kesinleşen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, mahkeme denetiminden geçerek yargısal karar hâlini alır ve yargı otoritesi özelliğini gösterir. Gerek itiraz üzerine kesinleşen, gerekse itiraz
edilmeksizin kesinleşen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar bakımından, kanunun aradığı anlamda yeni delil ortaya çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı Cumhuriyet Savcısı aynı işe tekrar el atamayacağından, kesin hüküm etkisine benzer bir hâl doğmaktadır.
Bu itibarla;
Tüm dosya içeriği nazara alındığında, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair Nevşehir Sulh Ceza Hâkimliğinin 02/01/2020 tarihli ve 2019/3378 Değişik iş sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden talebin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.