Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/12410 Esas 2018/9056 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/12410
Karar No: 2018/9056
Karar Tarihi: 19.04.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/12410 Esas 2018/9056 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/12410 E.  ,  2018/9056 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin 1999-2009 döneminde yemekhane aşçısı olarak çalıştığını, asıl işverenin ... olduğunu, alt işverenlerle ilişkilerinin muvazaalı olduğunu, sözlü olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, husumet itirazında bulunduklarını, davacının istifa ederek ayrıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Mahkemece yürütülen yargılama sonunda; gerekçeli kararda yazılı olan davacı talebi ve davalı savunmalarını dosya içeriği ile örtüşmediği anlaşılmakla gerekçeli karar usulüne uygun değildir.
    Ayrıca dosya kapsamında bulunan banka dekontuna göre davacıya kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı anlaşılmakla, Mahkeme gerekçesinden bu ödemenin dikkate alınıp alınmadığı anlaşılamamaktadır.
    Diğer yandan, hükmedilen alacak miktarları davacı tarafından ıslah dilekçesinde net olarak belirlenmiş iken bu alacaklara brüt olarak hükmedilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.