Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/30419
Karar No: 2016/1962

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2013/30419 Esas 2016/1962 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık ve mağdurun evlenmeden önce imzalattıkları bir senet ve sözleşme konusunda yaşadıkları anlaşmazlık nedeniyle mağdurun sanığı yağma suçundan şikayet etmesi üzerine yapılan soruşturma sonucunda sanığın suçlu bulunarak cezalandırılmasına karar verilmiştir. Ancak, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek verilen kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararın gerekçesi olarak mağdurun ifadelerinin çelişkili ve inandırıcı olmadığı ve mağdurun zor kullanıldığına dair bir raporun olmadığı belirtilerek, sanığın beraatına karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Kanun Maddeleri: Yağma suçunun cezalandırılmasına ilişkin Türk Ceza Kanunu'nun 149. maddesi.
6. Ceza Dairesi         2013/30419 E.  ,  2016/1962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağma
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Katılan tüm aşamalarda, "Evlenmeden önce kendi babasının, sanık ... ve babası ..."ye mehir bedeli olarak 50.000.-TL"lik senet imzalattığından dolayı sanığın da kendisine ayrılma durumunda bu parayı talep etmeyeceğine dair sözleşme imzalattığını, ardından da 150.000 TL"lik senedi ensesinden tutup imzalamadığı takdirde evden kovacağını söyleyerek zorla imzalattığını" beyan ettiği; ev aramasında herhangi bir suç unsuruna rastlanmamakla birlikte, sanığın kendi rızasıyla polis merkezinde katılanın bahsettiği 1 adet sözleşme ile 1 adet katılanın el yazısı olan not kağıdını teslim ettiği ve evlenmeden önce imzalatılan sözleşmeye karşılık eşi olan katılandan suça konu sözleşmeyi imzalamasını istediğini belirtmesi karşısında; delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanık hakkında yağma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 14.03.2016 tarihinde Üye ..."un muhalefetine karşın oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY:

    19.7.2010 tarihinde evlenen mağdure ile sanık arasında geçimsizlik vardır. Olaydan önce mağdure boşanmak için 9.2.2011 tarihinde dava açmış, bilahare sanıkla barışınca, 14.2.2011 tarihinde davasından vaz geçmiştir. Bir araya gelmelerinden sonra da aralarındaki geçimsizlik devam etmiştir. Mağdure ve sanık evlenmeden önce aileleri arasında, orta Anadolu"nun bazı yerlerinde hâlen uygulanan örneği dosyada mevcut "Eşya ve Ziynet (Çeyiz) Senedi" düzenlenmiş, boşanma hâlinde verilen eşyanın dava tarihindeki değerinin (50.000.- TL) damat ve babası tarafından kız tarafına verileceği kabul edilmiştir. Suç tarihi olan 11.3.2012 taraflar tartışmışlardır. Bu sırada sanığın mağdureye, “Ayrılırsak herhangi bir bedel ve hiçbir hak talep etmeyeceğine” ve “Babamın aldığı senetten haberi olmadığına” iki belge ile 150.000.- TL"lik senedi cebir ve tehditle imzalattığı ileri sürülmektedir. Mağdurenin şikâyeti üzerine karakola giden sanık, kendi rızası ile iki belgeyi teslim etmiş; 150.000.- TL"lik senet aldığı iddiasını ise kabul etmemiştir. Söz konusu senet ele geçmemiştir. İfadeleri çelişkili olan mağdure, iddialarını devamlı genişletmiştir. Soruşturma aşamasındaki ifadelerinde silahtan bahsetmeyen mağdure, talimatla alınan 11.9.2012 tarihli ifadesinde, “Sanığın kendisine bıçak ve kurusıkı tabanca çektiğini” söylemiştir. Davamıza konu olaydan sonra 25.4.2012 tarihinde mağdure dava açmış ve taraflar Develi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/220-335 Esas ve Karar sayılı dosyasında anlaşmalı olarak 9.5.2012 günü boşanmışlardır. Bu dosya içerisinde bulunan mağdure ile sanığın imzaladığı 9.5.2012 günlü protokolde, mağdurenin tazminat, nafaka ve istihkak talebinde bulunmayacağı, ziynet ve eşyasını aldığı belirtilmiştir. Mağdureye zor kullanıldığına dair bir rapor da yoktur. Sanığın aleyhinde, yağma suçunu işlediğine ilişkin mahkûmiyetine yeter nitelikte, mağdurenin çelişkili ve inandırıcı olmayan iddialarından başka kanıt bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahallî mahkemenin, sanığın beraatına dair kararının onanması gerektiği görüşündeyim.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi