17. Hukuk Dairesi 2017/4548 E. , 2019/11640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair hükmün süresinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin ilamında; “...dava önkoşullarının mevcut olduğu davada, her ne kadar davalı borçlu ile dava dışı annesi ... arasındaki 30.12.2005 tarihli tasarruf takip konusu senet ve çeklerin tanzim ve keşide tarihinden (borçlardan) önce yapılmış ise davacı vekili takip konusu senet ve çeklerin müvekkili ile davalı borçlu İlhan tarafından 2005 yılında kurulan şirketle ilgili olduğunu beyan ettiği, 25.04.2008 tarihli fesihname sunduğu anlaşıldığından ve uygulamada ileri tarihli çek ve senet tanzim edildiği bilinen ve sık karşılaşılan bir durum olduğundan öncelikle davacı vekiline takip konusu senet ve çeklere ilgili temel borç ilişkisi ve borcun doğumuyla ilgili tüm delil ve belgelerini sunması için süre verilmesi, bildireceği delillerin toplanması şirket kuruluş belgesi, hisse devri gibi belgeler sunulur ise şirket kayıtları ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun doğduğu tarihin tespiti, borcun 30.12.2005 tarihinden önce doğduğunun belirlenmesi halinde borçlu ile davalı 3.kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan İİK 282 madde gereğince ... ve ..."na dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması ve bildirecekleri delillerin toplanması, dava konusu 30.12.2005, 6.8.2008 ve 13.10.2008 tarihli tasarrufların İİK 278, 279, 280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi, borcun doğum tarihinin iptali istenen 30.12.2005 tarihli tasarruftan sonra olduğunun belirlenmesi halinde de davanın önşart yokluğundan reddine karar verilmesi gereğine ...” değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına ve sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayanılarak açılmış, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu olayda, öncelikle çözülmesi gereken husus borcun doğum tarihinin belirlenmesidir.
Davacı vekili, bozma ilamından sonra 24.07.2015 tarihli dilekçe ile delillerini bildirmiş, 08.02.2016 tarihli dilekçe ile de delil olarak dayandığı şirket belge ve kayıtlarının davalı ...’da olduğunu, kayıtların onun tarafından ibrazı gerektiğini, yine şirket kayıtlarının Ankara Ticaret Odasından celbini talep etmiştir.
HMK’nun 219/1. maddesinde, taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorunda oldukları belirtilmiş, HMK’nun 222/5 fıkrasında ise taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, davacı vekili ... Turizm Organizasyon Tanıtım Seyahat Acenteliği Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.ne ait ticari defter ve kayıtlarına dayanmakta olup bu belgelerin davalı borçlu ... elinde olduğunu ileri sürdüğü, bu şirkete ait diğer bilgilerin ticaret odası gibi kurumlardan istenilmesini talep ettiği anlaşıldığından, mahkemece, anılan şirkete ilişkin olarak ilgili Ticaret Sicilden tüm bilgi ve belgelerin istenilmesi, davalı ...’dan da anılan şirketin ticari defter ve belgelerinin sunulmasını istemesi, sunulmaması halinde HMK’nun 222/5. fıkrasına göre işlem yapılması, sunulması halinde bilirkişi aracılığı ile borcun doğumunu gerektirecek hukuki ilişkinin varlığı ve doğum tarihi tesbit edilerek, önceki bozma ilamımızda belirtildiği şekilde inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.