4. Ceza Dairesi 2016/11249 E. , 2020/10374 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Birden fazla kişi ile tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Mağdurun Cumhuriyet Savcılığı"nda sanık ..."ın kendisine ""sen bana bağıramazsın, akşam çıkışta görürsün, bunun dışarısı da var"" diyerek bağırdığını, yanında bulunan ve genç olan kişinin ise kendisine parmak sallayarak"" sen ne diye bağırırsın"" dediğini, kovuşturma aşamasında ise, ""dışarıda görüşürüz"" şeklindeki sözü sanıklardan birinin söylediğini ancak hangisinin söylediğini hatırlamadığını beyan etmesi, tanıklar ... ve ..."in ise soruşturma aşamasındaki beyanlarında sanık ..."ın iddianamede geçen sözleri söylediğini, diğer sanık ..."ın mağdura "" akıllı ol sen bize bağıramazsın"" dediğini beyan etmeleri karşısında, ani gelişen bu olayda sanıkların mağduru hangi sözlerle tehdit ettiklerini ve aralarındaki iştirak iradesinin nasıl oluştuğunun denetime olanak verecek şekilde açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile her iki sanık hakkında birden fazla kişi ile tehdit suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Sanıkların ve tanık ..."ın aşamalardaki beyanlarında, olayın hemen öncesinde mağdurun sanık ..."a ""mal gibi ne dikiliyorsun kapının önünde"" dediğini belirtmeleri karşısında, olayın başlangıcı ve gelişimi üzerinde durularak, sanık hakkında TCK"nın 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b)Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu,
3- Bozma ilamına uyulması ve tehdit eyleminin sadece sanık ... tarafından gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi halinde ise;
a)17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde "Basit Yargılama Usulü"ne ilişkin düzenleme getirilmiş ve 252. maddesinde de verilecek kararla ilgili özel yasa yolu (itiraz) getirilmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Yasa"nın 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"na geçici madde 5"in (d) bendinde; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarla seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" düzenlemesi getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen AYM, (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici madde 5/d" deki düzenlemedeki, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38 nci maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
AYM kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresi kesinleşmeye kadar devam ettiği için (5271, m.2/1-f), temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından da lehe düzenleme getirilmesi ve mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi nedeniyle (5271, m.251/3), yeniden değerlendirme yapılması gerekir.
AYM"nin bu iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, geçici maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddesi gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
b)02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.