Abaküs Yazılım
Danıştay 15. Daire Başkanlığı
Esas No: 2015/2926
Karar No: 2017/6096
Karar Tarihi: 31.10.2017

Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2015/2926 Esas 2017/6096 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/2926
Karar No : 2017/6096

Davacı :
Vekili :
Davalılar : 1-
Vekilleri :
2-
Vekilleri :
Davanın Özeti : 12/04/2014 tarih ve 28970 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin, 07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile değişik 20. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinin, sağlık kurum ve kuruluşlarının bulunduğu bina ve müştemilat ile bu yapıların bulunduğu bahçe sınırları içerisinde serbest eczane açılmasına imkân tanınmamakla, eczane hizmetinden faydalanacak vatandaşlar tarafından sağlık kuruluşu-eczane arasındaki aidiyet konusundaki yanlış anlaşılma ve eczaneler arasındaki haksız rekabetin önlenmesinin amaçlandığı, ancak, dava konusu Yönetmelik değişikliği ile "Ancak içinde eczane bulunan binalarda mevcut eczane veya eczanelerin en az beş yıl süreyle faaliyette bulunması kaydıyla sağlık kurum ve kuruluşu açılmasına izin verilebilir." hükmüne yer verilmiş olmasının Yönetmeliğin kendisine ve yönetmelik ile amaçlanan hususa, eczacılığın genel menfaatlerine ve kamu yararına aykırı olduğu; dava konusu düzenlemenin genellik, eşitlik ve tarafsızlık gibi unsurları barındırmadığı, sebep, konu ve amaç yönlerinden hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
’nın Savunmasının Özeti: Yönetmeliğin 53. maddesinde, Yönetmelik hükümlerinin 'nca yürütüleceğinin düzenlendiği, özel bütçeli, kamu tüzel kişiliğini haiz ayrı bir kamu idaresi olan husumetiyle davanın görülmesi, Bakanlığın davalı konumundan çıkarılması gerektiği savunulmaktadır.
’nun Savunmasının Özeti: 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bakanlığın görev alanına giren bir kısım ana hizmetlerin bağlı kuruluşlar tarafından görülmesinin öngörüldüğü, Kurumun da Bakanlığın bağlı kuruluşlarından biri olduğu, KHK’nın 27/2. maddesinin (a) ve (d) bentlerinde Kurumun görev ve yetkilerinin sayıldığı, 07/03/2012 tarih ve 28226 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bağlı Kuruluşları Hizmet Birimlerinin Görevleri İle Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinde Kuruma verilen görevlerin sayıldığı, bu görevler arasında eczanelerle ilgili düzenleme çalışmalarını yapmak ve doğabilecek ihtilafların çözümüne yönelik usulleri belirlemek olduğu, 6197 sayılı Kanun'un 20. madde hükmüne istinaden eczanelerin açılmasına dair usul ve esaslar, eczanelerin açılacağı yerlerin özellikleri, eczanelerin kısımları, laboratuvar vasıf ve şartları ve eczane hizmetleri ile ilgili hususları düzenlemek amacıyla, anılan mevzuat ile Kuruma verilen görev ve yetki çerçevesinde dava konusu Yönetmeliğin hazırlandığı; eczacılık mesleğinin sağlık hizmetine ilişkin olması sebebiyle, hizmetin sunumunun toplum sağlığı dikkate alınarak, kamu düzeni ve kamu yararına uygun düzenlenmesini gerektirmesinin yanı sıra, ticari bir faaliyet olması nedeniyle de, eczane işletenlerin hak ve menfaatlerinin korunması ve rekabet esaslarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesinin gerekli olduğu; Yönetmeliğin 20. maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan, "Muayenehaneler ile sadece tahlil ve görüntüleme hizmeti veren laboratuvar tanı merkezleri hariç olmak üzere, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında serbest eczane açılamaz." hükmünün getirilmesindeki temel amacın, tabiplik ve eczacılık mesleğinin kötüye kullanılmasını ve haksız rekabet şeklinde ortaya çıkan durumu önlemek olduğu; sağlık kurum ve kuruluşu olan binalarda ve müştemilatında bulunan eczanelerin yüksek bir reçete potansiyeline sahip olacağı ve aynı zamanda eczacılık hizmetinden yararlanacak vatandaşlar tarafından sağlık kuruluşu-eczane arasındaki aidiyet konusunda yanlış anlaşılmaya sebebiyet verebileceği; iptali istenilen Yönetmelik değişikliği ile zaman içinde oluşan ihtiyaca binaen içinde eczane bulunan binalarda şayet mevcut eczane veya eczaneler beş yıl süreyle faaliyette ise sağlık kuruluşu açılmasına izin verildiği; beş senedir faaliyette olan eczanelerin bulunduğu binalarda sağlık kuruluşunun hizmete eczaneden beş sene sonra başlayacak olması dolayısıyla artık aralarında aidiyet hissi oluşmayacağı ve muvazaa yapılması ihtimalinin düşük olacağı düşünülerek sağlık kurum ve kuruluşu açılmasına imkân sağlandığı; söz konusu düzenlemeden şartları taşıyan herkesin yararlanacağı, gerek eczaneler gerekse sağlık kuruluşları bakımından haksız rekabete sebep olacak bir durumun söz konusu olmadığı; davaya konu düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gereklerine, üst hukuk normlarına uygun olduğu ileri sürülerek haksız açılan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Dava konusu düzenlemenin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava; tarafından, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair 07.02.2015 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin iptali istemiyle açılmıştır.
12/4/2014 tarihli ve 28970 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 20 nci maddesinin sekizinci fıkrası “Muayenehaneler ile sadece tahlil ve görüntüleme hizmeti veren laboratuvar tanı merkezleri hariç olmak üzere, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında serbest eczane açılamaz. Havaalanları, otogarlar ile tren garları ve limanlarda bu kısıtlama uygulanmaz.” iken iptali istenen 07.02.2015 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile "Muayenehaneler ile sadece tahlil ve görüntüleme hizmeti veren laboratuvar tanı merkezleri hariç olmak üzere, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında serbest eczane açılamaz" cümlesinden sonra gelmek üzere "Ancak içinde eczane bulunan binalarda mevcut eczane veya eczanelerin en az beş yıl süreyle faaliyette bulunması kaydıyla sağlık kurum ve kuruluşu açılmasına izin verilebilir" cümlesi eklenerek değişiklik yapılmıştır. Bu defa dava devam ederken 28/3/2016 tarihli ve 29667 sayılı R.G'de yayımlanan Yönetmelikle dava konusu edilen cümle hükümden çıkartılarak eski haline getirilmiştir.
Her ne kadar, dava konusu yapılan değişiklik, yeni bir değişiklik ile eski haline getirilmiş ise de: bu değişiklik, 15. Daire'nin 07.07.2015 tarihli, E:2015/2926 sayılı Yürütmenin Durdurulması kararından sonra kararın uygulanmasına yönelik olarak yapılmış olduğundan; işin esası hakkında karar vermek gerekmektedir.
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun'un 20. maddesinde, "Eczane binalarının kaç kısımdan mürekkep olacağı ve laboratuvarların vasıf ve şartları ve içerlerinde bulunması lazım gelen alet ve saire ve eczanenin dahili hizmetleri Sağlık ve Sosyal Yardım Vekaletince tayin ve tespit olunur." kuralına yer verilmiş; 663 sayılı 'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinde, sağlık hizmetlerinde kullanılan ilaçlar ve diğer ürünlerle 'nın yetkileri belirlenmiş, 27. maddesinin 1. fıkrasında, Bakanlığa bağlı, özel bütçeli, kamu tüzel kişiliğini haiz, Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu kurulduğu belirtilerek, 2. fıkrasında, Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumunun görev ve yetkileri sayılmıştır.
6197 sayılı Kanun'un 5., 20. ve geçici 4. maddesi ile 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 40. maddesine dayanılarak çıkarılan ve 12.04.2014 tarih ve 28970 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelikle, eczacıların görev, yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi, eczanelerin açılması, işletilmesi, nakli, devri ve kapanması ile eczanelerin özellikleri ve eczacılık hizmetlerinin yürütülmesine dair usul ve esaslar düzenlenmiştir.
Eczacılık mesleğinin sağlık hizmetine ilişkin olması nedeniyle, hizmetin sunumunun toplum sağlığı dikkate alınarak, kamu düzeni ve kamu yararına uygun düzenlenmesini gerektirmesinin yanı sıra, ticari bir faaliyet olması nedeniyle de, eczane işletenlerin hak ve menfaatlerinin korunması ve rekabet esaslarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesini gerektirmektedir.
Özel ve resmi sağlık kuruluşu olan sağlık tesislerinin bulunduğu binalarda ve müştemilatında bulunan eczanelerin yüksek bir reçete potansiyeline sahip olacağı ve aynı zamanda eczacılık hizmetinden yararlanacak vatandaşlar tarafından sağlık kuruluşu-eczane arasındaki aidiyet konusunda yanlış anlaşılma olabileceği açıktır.
12.04.2014 tarih ve 28970 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 51. maddesi ile Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış, ancak; 13.10.1992 tarih ve 21374 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiş mülga Yönetmeliğin 9. maddesinin 5. fıkrasında, "Mülkiyeti özel idare, özel hastane, vakıf veya herhangi bir kamu kurum ve kuruluşuna ait ve içerisinde özel ve resmi sağlık kuruluşu olan arsalarda, söz konusu kurumlarca gelir almak amacı ile inşa ettirilen iş yerlerinde eczane açılamaz", 25.11.1999 tarih ve 23887 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan değişiklikle, "Mülkiyeti özel hastane, vakıf, dernek, özel idare, belediye veya herhangi bir kamu kurum ve kuruluşuna ait olup içinde sağlık kurumu veya kuruluşu bulunan yerlerde eczane açılamaz", 02.11.2007 tarih ve 26688 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan değişiklikle "Muayenehaneler ile sadece tahlil ve görüntüleme hizmeti veren laboratuvar tanı merkezleri hariç olmak üzere, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında serbest eczane açılamaz" hükümleri yürürlüğe konulmuş, ardından da 12.04.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmelik ile benzer hüküm korunarak sağlık kurum ve kuruluşlarının bulunduğu bina ve müştemilat ile bu yapıların bulunduğu bahçe sınırları içerisinde serbest eczane açılmasına imkan tanınmamakla, eczane hizmetinden faydalanacak vatandaşlar tarafından sağlık kuruluşu-eczane arasındaki aidiyet konusundaki yanlış anlaşılma ve eczaneler arasındaki haksız rekabetin önlenmesi amaçlanmıştır.
Söz konusu hükmün, eczacılık mesleğinin sağlık hizmeti kapsamında bulunması yanı sıra aynı zamanda ticari bir faaliyet olması, eczane işletenlerin hak ve menfaatlerinin korunması ve rekabet esaslarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi amacı gözetilerek 1992 yılından beri düzenlendiği de dikkate alındığında; içinde eczane bulunan binalarda mevcut eczane veya eczanelerin en az beş yıl süreyle faaliyette bulunması kaydıyla sağlık kurum ve kuruluşu açılmasına izin verilmesine imkan tanıyan değişikliğin, Yönetmelik hükmünün hazırlanış amacına aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, sözü edilen düzenlemenin bir benzeri uygulama, 25.01.2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği ile aile sağlığı merkezleri için de getirilmiş olup; anılan Yönetmeliğin 25/6. maddesinde "Eczane bulunan binalarda aile sağlığı merkezi açılamaz" şeklinde emredici kurala yer verilmiştir. Eczane bulunan binalarda birinci basamak resmi sağlık kuruluşu olan aile sağlığı merkezinin açılmasına izin vermeyen Yönetmelik hükmüne aykırı olacak şekilde, içinde eczane bulunan binalarda mevcut eczane veya eczanelerin en az beş yıl süreyle faaliyette bulunması kaydıyla sağlık kurum ve kuruluşu açılmasına izin verilmesi, söz konusu yasağa, iptali istenen Yönetmelik ile bir istisna getirildiği anlamını taşımaktadır. İdari işlemlerin hukukiliği esas olup, özellikle istisnai kurallar içeren idari tasarruflarda, bu tasarrufun kabul edilebilir somut nedenlere dayandırılması gerekmektedir. Dava konusu istisnai düzenlemeye bakıldığında ise İdarece bu düzenlemenin İdareyi haklı kılacak, hukuken kabul edilebilir, somut bir neden açıklanamadığı görülmektedir.
Bu durumda, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesinin 8. fıkrasını değiştiren Yönetmelik hükmünün "Ancak içinde eczane bulunan binalarda mevcut eczane veya eczanelerin en az beş yıl süreyle faaliyette bulunması kaydıyla sağlık kurum ve kuruluşu açılmasına izin verilebilir" kısmında hem eczacılık hizmetinden faydalanacak vatandaşlar tarafından sağlık kuruluşu-eczane arasında aidiyet konusunda yanlış anlaşılmaya hem de eczaneler arasında haksız rekabete sebep olabileceğinden hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair 07.02.2015 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin İPTALİ gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, 12/04/2014 tarih ve 28970 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin, 07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile değişik 20. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinin iptali istemiyle açılmıştır.
11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinde "Sağlık hizmetlerinde kullanılan ilaçlar, özel ürünler, ulusal ve uluslararası kontrole tâbi maddeler, ilaç üretiminde kullanılan etken ve yardımcı maddeler, kozmetikler ve tıbbî cihazların güvenli ve kaliteli bir şekilde piyasada bulunması, halka ulaştırılması ve fiyatlarının belirlenmesi" Bakanlığın görevleri arasında sayılmış, Kararname'nin 27. maddesinin 1. fıkrası ile Başkanlığı nın bağlı kuruluşu olarak teşekkül ettirilmiştir.
Aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, 'nun görev ve yetkileri arasında, "Görev alanına giren ürünlerin ruhsatlandırılması, üretimi, depolanması, satışı, ithalatı, ihracatı, piyasaya arzı, dağıtımı, hizmete sunulması, toplatılması ve kullanımları ile ilgili kural ve standartları belirlemek, bu faaliyetleri yürütecek kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilere izin vermek, ruhsatlandırmak, denetlemek ve gerektiğinde yaptırım uygulamak, laboratuvar analizlerini yapmak veya yaptırmak." sayılmıştır.
Mezkûr KHK'nın 40. maddesinde de; Bakanlık ve bağlı kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idarî düzenlemeler yapabilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun'un 20. maddesinde, “Eczane binalarının kaç kısımdan mürekkep olacağı ve laboratuvarların vasıf ve şartları ve içerlerinde bulunması lazım gelen alet ve saire ve eczanenin dahili hizmetleri Sağlık ve Sosyal Yardım Vekaletince tayin ve tespit olunur.” hükmü vaz’olunmuştur.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine istinaden, eczacıların görev, yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi, eczanelerin açılması, işletilmesi, nakli, devri ve kapanması ile eczanelerin özellikleri ve eczacılık hizmetlerinin yürütülmesine dâir usûl ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik 12/04/2014 tarihli ve 28970 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anılan Yönetmeliğin "Eczane olarak kullanılacak yerin özellikleri" başlıklı 20. maddesinin 8. fıkrasında, "Muayenehaneler ile sadece tahlil ve görüntüleme hizmeti veren laboratuvar tanı merkezleri hariç olmak üzere, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında serbest eczane açılamaz. Havaalanları, otogarlar ile tren garları ve limanlarda bu kısıtlama uygulanmaz." hükmü yer almakta iken, 07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile "Muayenehaneler ile sadece tahlil ve görüntüleme hizmeti veren laboratuvar tanı merkezleri hariç olmak üzere, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında serbest eczane açılamaz." cümlesinden sonra gelmek üzere "Ancak içinde eczane bulunan binalarda mevcut eczane veya eczanelerin en az beş yıl süreyle faaliyette bulunması kaydıyla sağlık kurum ve kuruluşu açılmasına izin verilebilir." cümlesi eklenerek anılan maddede değişiklik yapılmıştır.
Eczacılık mesleğinin sağlık hizmetine ilişkin olması nedeniyle, hizmetin sunumunun toplum sağlığı dikkate alınarak, kamu düzeni ve kamu yararına uygun düzenlenmesini gerektirmesinin yanı sıra, ticari bir faaliyet olması nedeniyle de, eczane işletenlerin hak ve menfaatlerinin korunması ve rekabet esaslarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesini gerektirmektedir.
Özel ve resmî sağlık kuruluşu olan sağlık tesislerinin bulunduğu binalarda ve müştemilatında bulunan eczanelerin yüksek bir reçete potansiyeline sahip olacağı ve aynı zamanda eczacılık hizmetinden yararlanacak vatandaşlar tarafından sağlık kuruluşu-eczane arasındaki aidiyet konusunda yanlış anlaşılma olabileceği açıktır.
Bu bağlamda, 13/10/1992 tarih ve 21374 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 9. maddesinin 5. fıkrasında, "Mülkiyeti özel idare, özel hastane, vakıf veya herhangi bir kamu kurum ve kuruluşuna ait ve içerisinde özel ve resmi sağlık kuruluşu olan arsalarda, söz konusu kurumlarca gelir almak amacı ile inşa ettirilen iş yerlerinde eczane açılamaz" hükmüne yer verilmiş, bilahare, 25/11/1999 tarih ve 23887 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan değişiklikle, "Mülkiyeti özel hastane, vakıf, dernek, özel idare, belediye veya herhangi bir kamu kurum ve kuruluşuna ait olup içinde sağlık kurumu veya kuruluşu bulunan yerlerde eczane açılamaz" hükmü getirilmiş, 02/11/2007 tarih ve 26688 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan değişiklikle "Muayenehaneler ile sadece tahlil ve görüntüleme hizmeti veren laboratuvar tanı merkezleri hariç olmak üzere, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında serbest eczane açılamaz" hükümleri yürürlüğe konulmuş, ardından da dava konusu yapılan Yönetmelik değişikliği ile benzer hüküm korunarak sağlık kurum ve kuruluşlarının bulunduğu bina ve müştemilat ile bu yapıların bulunduğu bahçe sınırları içerisinde serbest eczane açılmasına imkân tanınmamakla, eczane hizmetinden faydalanacak vatandaşlar tarafından sağlık kuruluşu-eczane arasındaki aidiyet konusundaki yanlış anlaşılma ve eczaneler arasındaki haksız rekabetin önlenmesi amaçlanmıştır.
Söz konusu hükmün, eczacılık mesleğinin sağlık hizmeti kapsamında bulunması yanı sıra aynı zamanda ticari bir faaliyet olması, eczane işletenlerin hak ve menfaatlerinin korunması ve rekabet esaslarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi amacı gözetilerek 1992 yılından beri yürürlükte olduğu da dikkate alındığında, içinde eczane bulunan binalarda mevcut eczane veya eczanelerin en az beş yıl süreyle faaliyette bulunması kaydıyla sağlık kurum ve kuruluşu açılmasına izin verilmesine imkan tanıyan değişikliğin, Yönetmelik hükmünün hazırlanış amacına aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, sözü edilen düzenlemenin bir benzeri uygulama, 25.01.2013 tarih ve 28539 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği ile aile sağlığı merkezleri için de getirilmiş olup; anılan Yönetmeliğin 25/6. maddesinde "Eczane bulunan binalarda aile sağlığı merkezi açılamaz" şeklinde emredici kurala yer verilmiştir. Eczane bulunan binalarda birinci basamak resmî sağlık kuruluşu olan aile sağlığı merkezinin açılmasına izin vermeyen Yönetmelik hükmüne aykırı olacak şekilde, içinde eczane bulunan binalarda mevcut eczane veya eczanelerin en az beş yıl süreyle faaliyette bulunması kaydıyla sağlık kurum ve kuruluşu açılmasına izin verilmesi, söz konusu yasağa, iptali istenen Yönetmelik ile bir istisna getirildiği anlamını taşımaktadır.
İdari işlemlerin hukukîliği esas olup, özellikle istisnai kurallar içeren düzenlemelerin kabul edilebilir somut nedenlere dayandırılması gerekmektedir. İdarenin, halkın sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesine imkân sağlayacak sağlık kuruluşlarının açılabileceği binaların arttırılması veya halkın sağlık kurum/kuruluşuna kolay ulaşımını sağlamak maksadıyla mezkûr hükümde değişiklik yapılması gereğinin hasıl olduğu yönündeki gerekçesi somut ve haklı nedenlere dayandırılmadığından hukuken kabul edilebilir nitelikte bulunmamıştır.
Her ne kadar davalı idare tarafından beş senedir faaliyette olan eczanelerin bulunduğu binalarda, sağlık kuruluşunun eczaneden beş sene sonra hizmete başlayacak olması dolayısıyla artık aralarında aidiyet hissi oluşmayacağı ve muvazaa yapılması ihtimalinin düşük olacağını ileri sürülmüşse de beş senelik sürenin, haksız rekabete sebebiyet verme, eczane ve sağlık kuruluşu arasında aidiyet hissi, muvazaa gibi tehlikeleri bertaraf edeceği sonucuna varılamaz.
Bu durumda, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesinin 8. fıkrasını değiştiren Yönetmelik hükmünün "Ancak içinde eczane bulunan binalarda mevcut eczane veya eczanelerin en az beş yıl süreyle faaliyette bulunması kaydıyla sağlık kurum ve kuruluşu açılmasına izin verilebilir." kısmının, hem eczacılık hizmetinden faydalanacak vatandaşlar tarafından sağlık kuruluşu-eczane arasında aidiyet konusunda hatalı değerlendirmeye yol açacak olması hem de eczaneler arasında haksız rekabete sebebiyet verebilecek olması karşısında, dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 12/04/2014 tarih ve 28970 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin, 07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile değişik 20. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan ...-TL. yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ...-TL. vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 31/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi