22. Hukuk Dairesi 2017/12401 E. , 2018/9048 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili,davacının davalıya ait işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, firmalar değişmesine rağmen çalışmasına aralıksız devam ettiğini,2008 yılında işe başladığını,bu çalışmalarının 2011 yılına kadar devam ettiğini, ücretinin 960,00 TL olduğunu, elektrik abonelerinin açma-kapama işini yaptığını, 07:30-08:00-18:00 saatleri arasında çalıştığını ancak 18:00 den sonra da çalışma olduğunu,bölgeye göre günde 13-14 saat çalıştığını, fazla mesai ücretinin ödenmediğini, yıllık izin kullanmadığını, pazar günleri çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, ..." ın 2011 yılı Ocak ayında ... ile devir sözleşmesi imzaladığını, 01/01/2011 tarihi itibariyle ihalelerle ilgisinin kalmadığını, ..." ın asıl işveren olmadığını, fazla mesailerden sorumlu olamayacağını,hizmet sözleşmesinden doğan alacakların taşeronlardan alınması gerektiğini, iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
İşyeri devri ile birlikte iş sözleşmesinin de devrinden söz edebilmek için, devir tarihi itibariyle işçi veya devreden işveren tarafından fesih bildiriminde bulunulmamış olması, kısaca devir tarihi itibariyle sözleşmenin devam ediyor olması gerekir. Açık bir fesih bildirimini müteakip isçinin ara vermeden yeni alt işveren nezdinde çalışmaya devam etmesi yeni bir iş sözleşmesi olarak nitelendirilmelidir. Bir fesih bildirimi söz konusu değilse ve işçinin kesintisiz veya makul sayılabilecek bir süre sonra çalışmaya devam etmesi halinde işyeri devri kurallarına göre hareket etmek gerekir.Belirtmek gerekir ki, 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesi hükmü uyarınca işyeri devri sırasında iş sözleşmeleri devam eden işçilerin iş sözleşmeleri devralana geçmektedir. Bu aşamada iş sözleşmesi feshedilen işçi yönünden aynı sonuca ulaşılması mümkün olmaz ve devir aşamasında iş sözleşmesi feshedilen işçinin devralan işveren yanındaki çalışması önceki hizmet sürelerinden bağımsız olarak değerlendirilmelidir
Somut olayda davalı ... ile davadışı ... Elektrik Dağıtım A.Ş arasında yapılan sözleşme devir protokolüne göre 31/12/2010 tarihinde işletme hakkının devredildiği anlaşılmaktadır.Davacının devirden sonra 19/01/2011 tarihinde iş sözleşmesi feshedilmiştir.Devralan işveren tek başına sorumlu olduğundan davalı şirketin kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti bakımdan sorumlu olmadığı sabittir.Hal böyle olunca kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağı bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca davacının 01/01/2011 tarihinde sonra fazla mesai,ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili çalışmalarından da davalı şirketin sorumluluğu bulunmamaktadır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.