Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2651
Karar No: 2021/988
Karar Tarihi: 01.02.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/2651 Esas 2021/988 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/2651 E.  ,  2021/988 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2019/544-2020/103

    Dava, 5434 sayılı Kanun kapsamında davacıya bağlanan maluliyet aylığının iptali sonucunda, davalıya yapılan yersiz aylık ödemesinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İnceleme konusu dosyada; davalı 5434 sayılı Yasa kapsamında polis olarak çalışmakta olup, 28.08.2003 tarihinde ...Emniyet Müdürlüğü"nde görevli iken terör örgütünün silahlı ve bombalı saldırısı sonucu yaralanmıştır. ... Üniversitesi Tıp Fakültesinin 15.11.2006 tarihli, 4492 sayılı raporu davacı Kurum tarafından incelenerek davalının "adi malul" olduğuna karar verilmiş ve davalı kendi bağlı olduğu kurumca emekliye sevk edilerek 15.08.2007 tarihinden itibaren davalıya maluliyet aylığı bağlanmıştır. Davalının adi malul olarak emekliye sevk edilme işleminin ve idari polis olarak atanma talebinin reddine ilişkin işlemin iptali talebiyle İçişleri Bakanlığı aleyhine ...1. İdare Mahkemesinde açtığı davada; Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış ve rapor ile davalının maluliyetinin % 6 olduğu, maluliyetin görevini yerine getirmesine engel teşkil etmeyeceği belirlendiğinden mahkemece rapor esas alınarak adi malul olarak emekliye sevk edilme ve idari polis olarak atanma talebinin reddine dair işlemlerin iptaline karar verilmiş, söz konusu karar Danıştay tarafından onanarak 24.02.2014 tarihinde kesinleşmiştir. İdare mahkemesinin iptal kararı üzerine davacı kurum tarafından maluliyet aylığı bağlanmasına ilişkin işlem iptal edilerek 15.08.2007-28.02.2014 döneminde yersiz ödenen aylıkların tahsili talep edilmiştir.
    Yersiz ödenen aylıkların tahsili talebiyle ...4. İş Mahkemesinin 2014/441 sayılı esasında açılan davada, davanın kısmen kabulüne dair 2015/448 karar sayılı, 02.09.2015 tarihli karar Dairemizin 2018/3954 Esas, 2018/8498 Karar sayılı, 24.10.2018 tarihli ilamıyla uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girdiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, idari yargının görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, aynı taleple idare mahkemesinde açılan davada uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiğinin anlaşılması nedeniyle, görevli yargı yolunun belirlenmesi için dosya uyuşmazlık mahkemesine gönderilmiştir. Uyuşmazlık mahkemesinin 30.09.2019 tarihli,2019/535 Esas, 2019/584 Karar sayılı ilamı ile; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi gereğince açılmış bir dava olmadığından ve idare tarafından gerçek kişi aleyhine açılmış bir dava olması sebebiyle, söz konusu davada adli yargının görevli olduğuna ve ...4. İş Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.... 4. İş Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda 2019/544 Esas, 2020/103 Karar sayılı, 12.03.2020 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlığını taşıyan 2. maddesinin birinci fıkrasında, “1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:
    (İptal: Ana.Mah.nin 21/9/1995 tarih ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; yeniden düzenleme: 8/6/2000 - 4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
    İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
    (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar" hükmü düzenlenmiştir.
    ...1. İdare Mahkemesinin 2009/571 Esas, 2013/114 Karar, 07.02.2013 tarihli kararı ile adi malul olarak emekliye sevk edilme ve idari polis olarak atanma talebinin reddine dair işlemlerin iptaline karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi üzerine davacı idare tarafından maluliyet aylığı bağlanmasına ilişkin işlem iptal edilerek yersiz ödenen aylıkların tahsili için dava açılmıştır. Davalıya bağlanan maluliyet aylığının iptal edilmesi sonucunda yersiz ödeme meydana geldiğinden, dava konusu talep netice olarak bir idari işleme dayanmakta ise de, davacı idare tarafından gerçek kişi aleyhinde istirdat davası ikame edilmesi nedeniyle İYUK 2. maddesinde düzenlenen dava türlerinden biri değildir.
    Diğer yandan; Uyuşmazlık Mahkemesinin 2019/535 Esas, 2019/584 Karar sayılı, 30.09.2019 tarihli kararıyla, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğundan bahisle ...4. İş Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 1. maddesinde düzenlendiği üzere; uyuşmazlık mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili olup, uyuşmazlık mahkemesi kararları yargı yolu uyuşmazlıklarını çözmeye yöneliktir. Başka bir anlatımla uyuşmazlık mahkemesi, davanın çözüm yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu noktasında inceleme yaparak uyuşmazlığın hangi yargı kolunda görülmesi gerektiğine kesin olarak karar verir. Adli ve idari yargının kendi alanlarındaki görev uyuşmazlıkları Uyuşmazlık mahkemesi tarafından incelenmez. Bu itibarla, somut dosyada, uyuşmazlık mahkemesince, davada adli yargının görevli olduğu belirtilerek ...4. İş Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiş ise de; uyuşmazlık mahkemesince yargı koluna ilişkin olarak görev incelemesi yapıldığından, söz konusu karardan dava konusu uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu anlaşılmalıdır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1. maddesinde " mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. hükmü yer almaktadır. Aynı yasanın 114/c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesinde ise "mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir." hükmü düzenlenmiştir. Dolayısıyla görev konusunun, mahkemelerce her aşamada resen gözetilmesi gerekir.
    Bir yerdeki davaya hangi mahkemenin bakacağını göreve ilişkin hükümler belirler. Davanın hangi yargı kolunda, ilgili yerdeki mahkemelerin hangisinde görüleceği görev kurallarıyla belirlenir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Bu sebeple göreve dair itirazlar yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkeme tarafından da davanın her aşamasında re"sen dikkate alınır. Davanın tarafları da mahkemenin görevini belirler şekilde anlaşma yapamazlar. Yargılama devam ederken kanunla görev konusunda yapılacak değişiklikler derhal uygulanacak ve mahkemece görevsizlik kararı verilecektir.
    İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 506 sayılı Kanunda, bu Kanun uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.
    5510 sayılı Yasa"nın "5434 sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri" başlıklı geçici 4. maddesinin 4. fıkrasında "bu kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı kanun hükümlerine göre işlem yapılır." hükmü ile;
    Aynı maddenin 5. fıkrasında " bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır.” hükmü öngörülmüştür.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmeye göre; uyuşmazlığın çözümünde ne 506 sayılı Kanun ne de 5510 sayılı Kanun’un uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda sözü edilen 101’inci madde hükümlerine göre sınırlı yetki ile donatılmış İş Mahkemesi görevli değildir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2"nci maddesine göre kimler aleyhine idari yargıda dava açılabileceği açıklanmış olup, gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri hakkında idari yargı yerinde dava açılamayacağı ve yargılamanın her aşamasında görevli olup olmadığının mahkemece re"sen gözetileceği nazara alındığında; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğunun değerlendirilmesi ve görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin temyiz itirazları bu yönden kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi