11. Hukuk Dairesi 2019/2620 E. , 2020/380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/12/2017 tarih ve 2017/111 E- 2017/579 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin Esastan ReddiNE dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 04/04/2019 tarih ve 2018/990 E- 2019/406 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "ÇAYKUR" esas ibareli tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "ÇALIŞLI+şekil" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın, davalı TPMK."nin 2017-M-411 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve tümüyle reddinin gerektiğini, davalının başvurusunun iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, müvekkili markalarının tanınmışlığınan istifade edeceğini ileri sürerek davalı TPMK YİDK kararının iptaline ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, başvuru ile davacının dayanak gösterdiği markaların esas unsurları, görünüşleri, verdikleri genel izlenim, söylenişleri açısından farklı olduğunu, iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler ile davacı markalarındaki mal ve hizmetlerin aynı veya benzer olduğu, başvuruda anılan ibarenin davacı markalarındakine benzer şekilde çerçeve içinde bulunduğu, başvuru işaretinin çerçeve içerisinde standart karekterle yazılmış "ÇALIŞLI+şekil" ibaresinden oluştuğu, itiraza dayanak markaların ise standart karekterle yazılmış çerçeve içerisinde "ÇAYKUR" ibaresinden oluştuğu, kelime olarak ibarelerin benzemediği, bir bütün olarak değerlendirildiğinde markaların benzer bulunmadığı, bu nedenle MarKHK."nın 8/1-b maddesişartlarının somut olayda bulunmadığı, yine markalar arasında benzerlik irtibat kurulacak seviyede olmadığından 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesinde belirtilen şartlardan en az birisi somut olayda bulunmayacağı, ancak “Çaykur şekil” benzeri markanın davalı markasında 29, 30, 35/05’in konusunu oluşturan; 29, 30, 32, 33. Sınıftaki tüm mallar açısından Çaykur markasındaki şekil unsurunun kullanımının markanın tekliğini potansiyel müşterilerin zihninde zedeleyerek markayı sulandıracağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı TPMK YİDK"nun 2017-M-411 sayılı kararının, dava konusu markanın tescil kapsamında bulunan 29 ve 30. sınıflar ile 35/05"in konusunu oluşturan 29, 30, 32, 33. sınıftaki tüm mallar yönünden kısmen iptaline, diğer davalının 2016/32703 sayılı markasının anılan mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karar karşı davacı vekili ve davalı TPMK vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalı şirketin marka tescil başvurusu ile davacının itiraza mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK."nın 8/1-b maddesi şartlarının somut olayda oluşmadığı, aynı KHK."nın 8/4. maddesi şartlarının ise 29, 30, 35/05’in konusunu oluşturan 29, 30, 32, 33. sınıftaki tüm mallar açısından bulunduğu anlaşılmakla, davacı ve davalı TPMK vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davalı TPMK vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, marka başvurusuna iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayalı olarak marka başvurusuna yapılan itirazın reddine dair YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davalının "ÇALIŞLI+şekil" ibareli markasının 29 ve 30. sınıflar ile 35/05"in konusunu oluşturan 29, 30, 32, 33. sınıftaki tüm mallar bakımından tescili halinde markalar arasındaki yüksek şeklinde benzerlik sebebiyle davacının “Çaykur+şekil” ibareli tanınmış ve yüksek ayırt edici nitelikteki markasının sulandırılacağına karar verilmiştir. 29 ve 30. sınıflar ile 35/05"in konusunu oluşturan 29, 30, 32, 33. sınıftaki tüm mallar yönünden verilen karar yerinde olmakla birlikte davalı markasının kapsamında bulunan 43. sınıftaki “yiyecek içecek sağlanması hizmetleri” yönünden de davacı markasının sulandırılma tehlikesi bulunmaktadır. Zira, Dairemizin yerleşik uygulamalarında da yer verildiği üzere yiyecek ve içecek emtiası ile bunların satımına ilişkin 43. sınıfta yer alan "yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri" birbirleriyle ilişkilendirilebilecek mal ve hizmetlerden oldukları kabul edilmeside ve bu doğrultuda yapılacak değerlendirmeyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 43. sınıfta yer alan "yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri" yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve hükmü bu sebeple davacı lehine bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı TPMK vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.