23. Hukuk Dairesi 2015/2292 E. , 2015/4451 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin 04.07.2005 tarihinde hisse devri suretiyle..."a isabet eden bahçe katı 2 nolu dairesini ortaklıktan kaynaklanan tüm hak ve hisseleriyle devraldığını, davalı kooperatifçe hak sahibi olduğunun kabul edildiğini, kooperatifin 1998 yılında yapılan genel kurul toplantısında fazla yapılan on adet dairenin satışına karar verilmesi üzerine ..."ın davalı ile imzaladığı 30.10.1999 tarihli sözleşmeyle bahçe katı 2 no"lu daireyi hissesinden vazgeçmek ve fark bedel ödemek suretiyle satın aldığını, kooperatifin sözkonusu daireyi tamamlayıp teslim etmeyi taahhüt ettiğini, bunun karşılığı olarak hisse devri yapıldığını, diğer kat maliklerine daireleri 01.06.2003 tarihinde teslim edilmesine rağmen tüm yükümlülüklerini yerine getiren müvekkiline teslimin gerçekleşmediğini, kömürlük niteliğinde olan dava konusu taşınmaz konuta dönüştürülmesi sonucunda bağımsız bölüm haline getirilmiş ise de belediyenin kömürlük bölümünün konuta dönüştürülmesinin mümkün olmadığını belirttiğini ileri sürerek, B Blok bahçe katı 2 no"lu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, tescilin mümkün olmaması durumunda; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tamamlanmış daire bedeli olarak 5.000,00 TL’nin ve kira kaybı bedeli olarak 1.000,00 TL"nin 01.06.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı hisse devri suretiyle kooperatif üyesi olduğunu beyan etmiş ise de ne davacının, ne de devraldığını iddia ettiği ..."ın müvekkil kooperatif kayıtlarında hissesinin bulunmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek üzere hisseyi devraldığı şahsa karşı dava açması gerektiğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, husumet itirazlarının kabul edilmemesi durumunda ise 2003 yılında dairelerin teslim edildiğini iddia ettiğinden davacının taleplerinin üyelik haklarına ilişkin beş yıllık zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı kooperatif üyeliği için başvurusu bulunduğunu kanıtlanamadığı gibi, davacı vekilince de söz konusu sözleşmenin alım satım ilişkisi olarak belirlendiği, davacı ile kooperatif arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunduğu ispatlanamadığı gibi kooperatif tarafından davacıya yönelik taşınmazın tescili ile ilgili herhangi bir taahhütte bulunulmadığı, esasen ... Belediyesi yazısından anlaşıldığı üzere, bu taşınmazın bağımsız bölüm olarak kooperatif adına dahi tescilinin mümkün olmadığı, davalı kooperatife husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı vekilinin 10.07.2013 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde taşınmazı devraldığı ..."ın kooperatif ortaklığının 10.10.1999 tarihi itibariyle son bulduğunu ve taraflar arasındaki ilişkinin alım satım ilişkisi olduğunu kabul etmesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.