2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6292 Karar No: 2017/11476
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/6292 Esas 2017/11476 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/6292 E. , 2017/11476 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından kusur belirlemesi ve davalı kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden; davalı kadın tarafından ise, erkeğin kabul edilen boşanma davası, reddedilen nafaka talepleri ve lehine hükmedilen tazminatların miktarları ile faiz talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalı kadına yüklenen hakaret eylemine davacı erkek tarafından vakıa olarak dayanılmamış olup, kadına bu eylem kusur olarak yüklenemez ise de; davalı kadının davacı erkeğe karşı ekonomik yönden güven sarsıcı davranışlar sergilediği, davacı erkeğe yüklenen fiziksel şiddet vakıasının ise fiili ayrılık tarihinden iki yıl öncesine ait olup, tarafların bu eylem sonrası birlikte yaşamaya devam ettikleri, dolayısıyla kadın tarafından, erkeğin bu eyleminin affedildiği veya en azından hoşgörü ile karşılandığı, bu nedenle fiziksel şiddet eyleminin davacı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, ancak davacı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışları yanında eşine karşı güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, sonuç olarak yine de birliğin sarsılmasında davacı erkeğin davalı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.10.2017 (Pzt.)