Esas No: 2012/2933
Karar No: 2017/6172
Karar Tarihi: 31.10.2017
Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2012/2933 Esas 2017/6172 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/2933
Karar No : 2017/6172
Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve ... sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacıya 506 sayılı Kanun'un 140. Maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin İstanbul Sigorta Müdürlüğü'nün 30.01.2008 günlü, 017335 sayılı işlemin iptali ile ödenen meblağın iadesi istemiyle açılmıştır.
... İdare Mahkemesince; davacının inşaat işyeri ile ilgili kanunen gerekli olan işçilik bildirimlerini yapmadığından bu eyleminin karşılığı olan idari para cezası ile cezalandırılması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça, anılan Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından 3.10.2005 tarihinde bitirildiği belirtilen ancak tekrar beyanda bulunulması üzerine davalı idare denetim elamanı tarafından 21.11.2007 tarihinde yapılan inceleme sonrasında ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Caddesi, ... Sk. N.... adresinde bulunan inşaat işyeri niteliğindeki yerle ilgili olarak bildirimde bulunulmadığının belirlendiği, söz konusu yerin büro işyeri üzerinden sigorta bildiriminin yapıldığı ancak görüntü itibariyle yeni bir bina niteliğinde olduğunun belirlendiği ve bu hususlarla ilgili olarak 21.11.2011 tarihli denetim raporu düzenlendiği anlaşıldığından, söz konusu inşaatın başlangıç ve tamamlanma tarihi tespit edilerek kanunen öngörülen süre içerisinde ve 2004/8-12, 2005/1-9 aylarına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmemesi nedeniyle dava konusu para cezası işleminin tesisi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun, 4958 sayılı Yasayla değişik 79. maddesinde, işverenin bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek belgeleri ait olduğu ayı veya dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle yükümlü olduğu; ihaleli işler ile özel bina inşaatı işyerlerinde yeterli işçilik bildirimi olup olmadığının Kurumca araştırılacağı; 130. maddesinde, sigorta müfettişlerinin, bu Yasanın uygulanması bakımından, İş Kanununda belirtilen teftiş, kontrol ve denetleme yetkisini haiz oldukları; işverenin Kuruma, işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun Kurumca saptanması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarının, sigorta müfettişi tarafından tespit edilebileceği; bu maddenin uygulamasında teftiş, kontrol ve denetleme yetkisine sahip olanlar tarafından düzenlenen tutanakların, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu; 140. maddesinin (c) bendinde ise, Yasanın 79. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen prim belgelerini yasal süresi içinde Kuruma vermeyenlere her bir fiil için belgenin, denetim elemanlarınca yapılan tespitler sonucunda hizmetleri veya kazançlarının Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği saptanan sigortalılarla ilgili olması halinde, aylık asgarî ücretin üç katı tutarında idarî para cezası verilieceği kurala bağlanmıştır.
1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86. maddesinde, 506 sayılı Yasanın 79. maddesindeki düzenlemeye paralel olarak, işverene, aylık prim ve hizmet belgesi düzenleyerek Kuruma verme yükümlülüğü getirilmiş; ancak 5510 sayılı Yasanın 102. maddesinin c/4 bendinde, söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesinin yaptırımı, 506 sayılı Yasanın 140. maddesinin c/3 bendinden farklı olarak, aylık asgari ücretin "üç katı" yerine, "iki katı" olarak belirlenmiştir.
Dava konu işlemlerle uygulanan idari para para cezasının asgari ücretin 3 katı tutarı üzerinden hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının lehine olan kanun dikkate alındığında idarî para cezasının asgari ücretin 2 katı tutarında uygulanması gerekirken, asgari ücretin 3 katı tutarında idarî para cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın temyiz isteminin kabulü ile ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve ... sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.