2. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5467 Karar No: 2017/11474
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/5467 Esas 2017/11474 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2017/5467 E. , 2017/11474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen nafaka ve maddi tazminat talebi ile manevi tazminatın miktarı yönünden; davalı erkek tarafıdan hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3- Mahkemece davacı kadının yoksulluk nafakası talebi, ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılabilmesi için verilen kesin süre içinde davacı kadının gerekli tercümeleri yaptırmadığından yoksulluğa düşüp düşmediği kanıtlanamadığı gerekçesi ile reddedilmiştir. Taraf vekilleri 11.02.2015 tarihli duruşmaya mazeret dilekçesi vermişler, mahkemece bu duruşmada sosyal ekonomik durum araştırması müzekkeresinin tercümesinin yaptırılması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmiş ve her iki tarafın mazeretleri kabul edilerek duruşma gününün UYAP ortamından öğrenilmesine karar verilmiştir. Kanuna göre "duruşma gününün uyap ortamından öğrenilmesine" şeklinde bir tebliğ usulü bulunmamaktadır. Olayda elektronik yolla tebliğ şartları da gerçekleşmemiştir. O halde davacı vekiline tercüme edilmiş evrakların sunulması için kesin süre verildiğine ilişkin ara kararı ile tahkikat duruşma günü taraflara tebliğ edilmeden sosyal ekonomik durum araştırması yapılamadığı ve davacı kadının yoksulluğa düşüp düşmeyeceği belirlenemeyeceği gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.10.2017 (Pzt.)