Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/9-850
Karar No: 2012/816
Karar Tarihi: 21.11.2012

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/9-850 Esas 2012/816 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2012/9-850 E.  ,  2012/816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 09/02/2012
    NUMARASI : 2011/591-2012/100

    Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziantep 1.İş Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 21.01.2011 gün ve 2009/59 E. 2011/31 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 01.11.2011 gün ve 2011/43455-42296 sayılı ilamı ile ;
    (...Davacı, sözleşmesinin haksız feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme, davanın 3 kere takipsiz bırakılması nedeniyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 409. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
    Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacının dilekçesinde belirttiği "duruşmalara katılacağı" mazereti mesleki mazeret niteliğindedir. Davacı vekili duruşma gününün tebliği için posta pulunu da dilekçesine eklemiştir.
    Davacının mazeretini dayandırdığı gerçekliği dosya numaralarınında belirtilmesi karşısında UYAP üzerinden “Dosya” menüsünden “başka birimden dosya görüntüleme” ekranından sorgulanabilmektedir. Bu durum karşısında, salt mazeretin belgelendirilmediği gerekçesinden hareketle mazeretin geçersizliğine ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 409/son maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava,işçilik alacağı istemine ilişkindir.
    Mahkemece; “dosyanın üç defa müracaata bırakılmış olduğu” gerekçesi ile HUMK’ nun 409/son maddesi uyarınca, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire yukarıda belirtilen gerekçe ile mahkeme kararını bozmuştur.
    Mahkemece; davacının 20.01.2011 tarihli dilekçe ile Gaziantep mahkemelerinde 4 adet Kahramanmaraş mahkemelerinde 1 adet duruşmasını gerekçe göstererek mazeret dilekçesi verdiği ve mazeret dayanağını belgelendirdiğini, UYAP sistemi yargılama faaliyetlerinin hızlandırılması konusunda belirli kurum ve mahkemelerle onlıne iletişim yönünden hakimlere büyük kolaylık sağladığını, ancak aynı adliyedeki duruşmaları nedeniyle veya daha önemli olduğu addedilerek başka yerdeki duruşmalara katılan avukatların mazeretinin dayanağını araştırmak görevi hakime yüklenmesinin, hakimin görev ve yetkilerini aşan uygulamalar içine sokulacağı ve çok suistimal edileceği, Avukatın asli görevinin davayı ilişkin gerek usulü gerekse esasa ilişkin tüm iddia ve işlemlerini delil ve belgeleriyle mahkemeye sunmak olduğunu, mazaretinin dayanağını belgelemek görevi tamamen bu işlemden menfaati bulunan avukata ait olup ,teknolojik imkanlar nedeniyle aksini düşünerek çok yoğun çalışma temposu ile çalışan hakimlere bu yükü vermek görev ve sorumluluk sınırlarını zorlayacağı gibi hakkaniyetede uygun bulunmadığı…” gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir. Hükmü davacı vekili temyize getirmiştir.
    Öncelikle hukuki sorunun belirlenmesi ve çözümlenmesi için yargılama aşamasında sunulan mazeret dilekçelerinin, davalının mazeret dilekçelerine karşı tutumu ve mahkemece yapılan işlemlerin açıklanmasında yarar vardır:
    Dava dilekçesinin verilmesi ile birlikte mahkemece duruşma günü 20.08.2009 olarak belirlenmiş ve taraflar usulüne uygun şekilde duruşmaya davet edilmişlerdir.
    20.08.2009 günlü celsede taraflar katılmayıp mazeret de vermemişlerdir. Mahkemece takip edilmeyen davanın HUMK 409/1 maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin mahkemeye 26.08.2009 tarihli yenileme dilekçesi vermesi nedeniyle mahkemece duruşma günü 17.12.2009 olarak belirlenmiş ve taraflar usulüne uygun şekilde duruşmaya davet edilmiştir. 17.12.2009 tarihli celseye davalı vekili katılmış davacı vekili katılmamıştır. Davalı vekilinin davayı takip etmediğini beyan etmesi üzerine mahkemece HUMK 409/1 maddesi uyarınca yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir
    Davacı vekilinin mahkemeye 18.12.2009 tarihli yenileme dilekçesi vermesi nedeniyle mahkemece duruşma günü 23.02.2010 olarak belirlenmiş ve taraflar usulüne uygun şekilde duruşmaya davet edilmiştir. Taraf vekilleri 23.02.2010 tarihli celse ve takip eden üç celseye katılmış ve 09.11.2010 tarihli celsede duruşmanın 20.01.2011 tarihine ertelendiği tefhim edilmiştir.
    20.01.2011 tarihli celseye davalı vekili katılmış davacı vekili ise katılmayıp 20.01.2011 tarihli mazeret dilekçesi vererek mahkeme esas numaralarını da dilekçede bildirerek Gaziantep mahkemelerinde 4 adet, Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesindeki bir adet duruşmalarını mazeret olarak bildirmiş, dilekçeye posta gideri de eklemiştir. 20.01.2011 tarihli celseye katılan davalı vekilinin mazereti kabul etmiyoruz beyanı üzerine, mahkemece davacı vekilinin mazeretinin reddine karar verilerek duruşmaya devam olunmuştur. Davalı vekilinin “davayı kabul etmiyoruz” beyanı üzerine mahkemece önce HUMK 409/1 maddesi uyarınca davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin 21.01.2011 tarihli yenileme dilekçesi nedeni ile yapılan inceleme sonucu dosyanın üç defa müracaata bırakılmış olduğunun anlaşılması üzerine HUMK 409/son maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Yeri gelmişken konuya ilişkin yasal düzenleme ve ilkeler üzerinde de durulmalıdır:
    İşlemden kaldırma ve davanın açılmamış sayılması müessesesi 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nun 409 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
    Kural olarak, mahkemece; taraflara usulüne uygun davetiye çıkarılması, bu yolla tarafların duruşmada hazır bulunmalarının ve savunma yapabilmelerinin sağlanması yasal bir zorunluluk ve hukuki dinlenilme hakkının da gereğidir..
    Usulüne uygun davet edilen taraf davacı ise, davasını takip etmek istiyorsa bizzat ya da vekili vasıtasıyla duruşmaya katılmalıdır. Eğer duruşma günü celseye katılma imkanı yoksa buna ilişkin mazeretini bildirmeli, belgelemeli ve duruşma gününün kendisine bildirmesi için gerekli giderleri de yatırmalıdır. Davalı taraf ise, yargılamaya katılmak istemiyorsa ve savunma yapmayacaksa katılmak zorunda değildir. Bu durumda davayı inkar etmiş sayılır; davayı takip etmek isteyip de buna imkanı yoksa bu durumu dilekçesi ile bildirmeli, belgelemeli ve tebliğ giderlerini de yatırmalıdır.
    Görüldüğü üzere, duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan tarafın bu mazeretini bildirip belgeleyerek, bildirim giderlerini de yatırarak duruşmanın ertelenmesini isteme olanağı bulunmaktadır.
    Mahkemece, usulüne uygun biçimde davet edilmiş taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenecek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir.
    Mazeret göndermeyen davacı tarafın yokluğunda duruşmaya gelen taraf davayı takip etmeyeceğini açıkça bildirirse dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır.
    Mazeret bildirilmişse ve diğer taraf hazır ise bu mazeret konusundaki düşüncesi mutlaka sorulmalıdır.
    Davacı yanca mazeret bildirilmiş; mazereti hazır bulunan taraf ve mahkeme kabul etmişse bu halde yargılamaya devam olunarak belirlenecek yeni duruşma gününün yatırılan davacı giderlerinden karşılanarak gelmeyen tarafa bildirilmesi gerektiğinde de kuşku yoktur.
    Davacı mazeret bildirmiş ancak belgelendirmemişse ya da gönderdiği mazeret geçerli değilse, hazır bulunan taraf sorulmasına karşın mazereti kabul etmemişse mahkeme mazereti değerlendirecek kabul ederse açıklanan şekilde davacı tarafa yeni duruşma gününü bildirecek, kabul etmezse de davanın hazır bulunan tarafça takip edildiğine ilişkin açık bir beyan bulunmadığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verecektir.
    Yukarıda da açıklandığı üzere, somut olayda mahkeme hakimi davacının gönderdiği mazereti duruşmada okumuş ve davalı tarafa bu konudaki görüşünü sormuş; davalı taraf ise “mazereti kabul etmediğini” ifade etmiştir.
    Mahkemece davacının mazeretinin reddine karar verildikten sonra duruşmaya devam edilerek davalı vekiline sorulması üzerine davalı vekili “davayı kabul etmediğini” beyan ederek işin esası hakkında karar verilmesini mahkemeden istemiştir. Bu durumda davalı vekilinin dosyanın işlemden kaldırılmasını açıkca istemediğinden davayı takip etmek istediği ve işin esası hakkında karar verilmesi yönünde irade açıklamasında bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
    O halde, mahkemece, duruşmada hazır bulunan davalı vekilinin davayı kabul etmediği yönündeki beyanı karşısında yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde olmamıştır.
    Bu itibarla; yukarda açıklanan değişik gerekçe ile Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8/3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.11.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi