4. Ceza Dairesi 2016/10294 E. , 2020/10365 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, kasten Yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Sanıklar ..."e yükletilen hakaret ve kasten yaralama suçları ile sanık ..."e yükletilen hakaret suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, tebliğnameye uygun olarak, katılan sanık ... vekilinin temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Temyiz edilebilirlik koşulları yönünden yapılan incelemede,
a-Sanıklar ... ve ..."nın, haklarında verilen hükümleri C.M.U.K. nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra temyiz ettikleri,
b- Sanıklar ..., ... ve ..."ın katılan ..."e yönelik kasten yaralama eylemlerinden dolayı verilen kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildikleri tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanıklar ... ve ... ile katılan ... vekilinin TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
3) Sanıklar ... hakkında silahla tehdit ve sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a) 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde "Basit Yargılama Usulü"ne ilişkin düzenleme getirilmiş ve 252. maddesinde de verilecek kararla ilgili özel yasa yolu (itiraz) getirilmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Yasa"nın 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"na geçici madde 5"in (d) bendinde; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarla seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" düzenlemesi getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen AYM, (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici madde 5/d" deki düzenlemedeki, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38 nci maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
AYM kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresi kesinleşmeye kadar devam ettiği için (5271, m.2/1-f), temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından da lehe düzenleme getirilmesi ve mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi nedeniyle (5271, m.251/3), yeniden değerlendirme yapılması gerekir.
AYM"nin bu iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, geçici maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile; 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddesi gereğince sanık ... hakkında kasten yaralama eylemi uyarınca yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
b)Kabule göre de; sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken olayda 5237 sayılı TCK"nın 25. maddesinde belirtilen meşru savunma ve zorunluluk hali, 26. maddesinde belirtilen hakkın kullanılması, 27. maddesinde belirtilen sınırın aşılması ve son olarak da 29. maddesinde belirtilen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirir herhangi bir durum olmadığının belirtilmesi, katılan sanık ..."ün ise olay tarihinde beylik tabancasını çekip aynı araçta bulunan sanıklara doğrultarak silahla tehdit eylemini gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi, sanık ..."ün ve diğer sanıkların aşamalardaki beyanlarında ilk haksız hareketin karşı taraftan geldiğini savunmaları karşısında, olayın başlangıcı ve gelişimi üzerinde durularak, ilk haksız hareketin hangi sanık veya sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin tespiti, bu tespitin mümkün olmaması halinde ise her iki sanık hakkında da TCK"nın 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık ... ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.