16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2063 Karar No: 2018/2552 Karar Tarihi: 12.09.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2063 Esas 2018/2552 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Ceza Dairesi'nde görülen davada sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı temyiz edilmiştir. Ancak, hükmolunan cezanın süresine göre sanığın duruşmalı inceleme talebi reddedilmiştir. Temyiz talebi reddedilmeden önce, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen karara atıfta bulunarak, Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullandığı bir ağ olduğu ve örgüt talimatı ile dahil olunmasının örgütle bağlantılı olduğu kabul edilmiştir. Sanığın Bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Sanığın suçlamaları, TCK'nın 314/2 maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca değerlendirilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/2063 E. , 2018/2552 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.02.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfı açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek ayrıca kovuşturma aşamasından sonra dosyaya geldiği anlaşılan veri inceleme raporunun duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm verilmesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında tahliye talebinin reddine, 12.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.