Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3201
Karar No: 2019/1362
Karar Tarihi: 05.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3201 Esas 2019/1362 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu davada, davacı kefaletiyle diğer bir davalıya verilen genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredinin teminatı olarak verilen boş senedin, daha sonra doldurularak banka tarafından takibe konu edilmesi sebebiyle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası açılmıştır. Mahkeme, davalı bankanın, krediye teminat olarak davacının imzasını taşıyan senedi aldığını ancak davacının iddialarını ispat edemediğini belirtmiştir. Daire, bozma ilamında hamil bankanın senedi kötüniyetle iktisap edip etmediği hususuna üzerinde durulması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, bozmadan sonra davalı bankanın bu konuda delil ibraz etmediği halde davanın reddedilmesi gerekçesiyle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda, bonolarda da uygulanması gereken TTK 687/1 maddesi ve poliçeden dolayı başvurulan kişinin ciro yoluyla eline geçirdiği bononun kötüniyetle iktisap edilip edilmediği hususunun değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
TTK 687/1 maddesi ve poliçeden dolayı başvurulan kişinin hamilin def'i hakkı ile ilgili TTK 778/1-a yollaması kararda detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2017/3201 E.  ,  2019/1362 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... ile evli olduğu dönemde adı geçen davalının baskısı sonucu boş bir senet imzalamak zorunda kaldığını, bu senedin daha sonra doldurularak davalı ..."nın bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak verildiğini ve senedin banka tarafından takibe konu yapıldığını iddia ederek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı banka vekili, davacının kefaleti ile diğer davalı ..."ya akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, davacının kredi sözleşmesine kefil olduğu gibi ayrıca kredinin teminatı olarak taşınmazı üzerine banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek alacaklarının tahsili için tahsilde tekerrür olmamak üzere icra takipleri yapıldığını, kredi borçlusu davalının ciro yoluyla bankaya teslim ettiği davacının borçlu olduğu senedin geçerli bir senet olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Diğer davalı cevap dilekçesinde, davacının iddiasını doğrular beyanda bulunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalılardan ..."in, davalı bankadan kullandığı krediye teminat olarak davacının imzasını taşıyan dava konusu 200.000,00 TL bedelli senedi verdiği, davalı bankanın diğer davalıdan takip tarihi itibarıyla toplam 201.283,42 TL alacaklı olduğu senedin geçersizliğine ilişkin iddialarını davacının ispat edemediği, davalının tazminat isteminin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalı bankanın tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2015/16854 E., 2016/10982 K. sayılı ve 20/06/2016 tarihli bozma ilamında ‘‘Dava bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu bononun borçlusu, davalı ... lehdarı davalı ... ise ciro yolu ile hamildir. Davalı ... 03.02.2015 tarihli cevap dilekçesinde, dava konusu bonoyu boşandığı eşi olan davacıya baskı ve tehditle imzalattığını, bu senet karşılığında davacıya hiçbir para vermediğini açıkça beyan etmiştir. Senet lehdarı olan davalı ..."in bu beyanları ikrar niteliğinde olup, kendisini bağlar. Bu itibarla davanın ... yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Diğer davalı ..., bonoya ciro yolu ile hamil olmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun ( TTK) 778/1-a yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken 687/1 maddesine göre; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” Mahkemece anılan yasa hükmü uyarınca hamilin bonoyu kötüniyetle iktisap edip etmediği hususu üzerinde durulup, bu konuda araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması da bozmayı gerektirmiştir.’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre,davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma doğrultusunda karar verilmemiştir. Dairemizin bozma ilamında davalı bankanın bonoya ciro yoluyla hamil olduğu,bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğu,bonoyu kötüniyetle iktisap edip etmediği hususu üzerinde durulması gerektiği belirtilmiştir. Bozmadan sonra hamil bankanın bonoyu kötüniyetle iktisap ettiği hususunda hiçbir delil ibraz edilmemesine rağmen davalı banka hakkında davanın reddi gerekirken hukuki olmayan yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi