Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/27488 Esas 2020/964 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/27488
Karar No: 2020/964
Karar Tarihi: 22.01.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/27488 Esas 2020/964 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/27488 E.  ,  2020/964 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, emeklilik sebebi ile iş sözleşmesinin sona erdiğini ancak eksik kullandığı yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, ücretli izin alacağını istemiştir.Davalı, davacının çalıştığı sürece izinlerinin tamamına yakınını kullandığını, kalan kısım içinde ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı işçinin hak kazandığı izin süresinin hesabı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Dosya içeriğine göre davacının davalı işyerinde 20.02.1990-28.02.2015 tarihleri arasında çalıştığı, işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden yararlandığı anlaşılmıştır. Toplu iş sözleşmelerinde, davacının işe başlangıç tarihine göre yıllık ücretli izin gün sayısının 30 gün olduğu görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, toplu iş sözleşmelerinin yıllık ücretli izin uygulaması ile ilgili maddesi gözetilerek toplam izin hakkı gün sayısının 750 gün, izin kullanılan günlerin toplamının ise 455 gün olduğu ayrıca 94 günlük izin ücretinin ödendiği belirlenerek davacının kullanmadığı izin gün sayısı 201 gün olarak tespit edilmiştir. Ne var ki, örnekleme yolu ile izin belgeleri incelendiğinde, izin kullanılan günlerin eksik değerlendirildiği kanısına varılmıştır. Örneğin, 1995 yılı için kullanılan izin gün sayısı 10 gün olarak tespit edilmiş ise de, 26.07.1995 tarihli izin belgesinde; 26.07.1995-06.08.1995 tarihleri arasında 12 gün ve 02.02.1996 tarihli izin belgesinde; 1995 yılı izni açıklaması ile 02.02.1996-20.02.1996 tarihleri arasında 18 gün olarak belirtilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece dosya kapsamında mevcut olan izin belgeleri tek tek incelettirilerek kullanılan izin gün sayısı tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenerek ve toplu iş sözleşmelerinin yıllık ücretli izin uygulaması ile ilgili, “....Yıllık ücretli izin sürelerinin içine rastlayan hafta tatili, Ulusal Bayram ve Genel Tatil günleri izin süresine dahildir. Ancak, bu suretle verilecek yıllık ücretli izinlerin süresi, İş Kanunu"nun 53. Maddesinde öngörülen sürelerin altında olmaz….” düzenlemesi de gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir.Belirtilmesi gereken diğer bir hususta, davacı dava dilekçesinde, çalıştığı dönemlerde 2008 yılı hariç hiçbir dönemde izinlerini tam olarak kullanmadığını beyan ederek yıllık izin ücreti alacağı talep etmiştir.Bu durumda davacının yıllık izin ücreti alacağı talebinin 2008 yılı haricindeki diğer yıllara ilişkin olduğunun gözetilmemesi de hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.