5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/16356 Karar No: 2016/1212 Karar Tarihi: 08.02.2016
Nitelikli zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/16356 Esas 2016/1212 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2013/16356 E. , 2016/1212 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli zimmet HÜKÜM : Zincirleme basit zimmet suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yenişarbademli İlçesi Sulama Birliğinde sanık ..."ın başkan,..."in ise sayman olarak görev yaptıkları, suç tarihleri arasında toplanan paraların tahsilat kayıtları, makbuz zimmet defteri ile kasa kayıtlarının tutulmadığı, tahsilatların bankaya yatırılmadığı ve gelir gider farkı toplam 147.066,96 TL"nin sanıkların uhdelerinde kaldığı, bu şekilde üzerlerine atılı suçu işledikleri iddia edilmiş, yargılama sonunda zincirleme basit zimmet suçundan hükümlülüklerine karar verilmiş ise de, sanık ... savunmasında 2009 yılı Ocak ayında izne ayrıldığını, o döneme kadarki tahsilat ve harcamaları kaydettiğini belirterek CD"yi mahkemeye ibraz ettiği, sanıkların Şarkikaraağaç Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/109 Esas sayılı dosyasında defter ve belgeleri düzenli tutmadıklarından dolayı görevi kötüye kullanma suçundan yargılandıkları, mahkemenin ara kararına rağmen sunulan CD"nin bilirkişi incelemesinde değerlendirilmediği anlaşılmakla, anılan CD"nin içeriğinin incelenmesi ile oluşturulma tarihi, hangi bilgiler bulunduğu, mevcut belgeler ve makbuzlar karşısında itibar edilebilir bir kanıt olup olmadığı tespit edilerek ve savunmalar da nazara alınarak her iki sanığın tahsilatları, harcamaları ve varlığının saptanması halinde sorumlu oldukları zimmet miktarlarının ayrı ayrı belirlenmesinin olanaklı bulunup bulunmadığı hususunda yeniden bilirkişi raporu alınmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; Suçun 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesine rağmen, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hak ve yetkilerin kullanımının yasaklanmasına karar verilmemesi, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.