Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/20234 Esas 2016/15609 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/20234
Karar No: 2016/15609
Karar Tarihi: 27.12.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/20234 Esas 2016/15609 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/20234 E.  ,  2016/15609 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi



    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, geçirdiği iş kazası neticesinde sürekli iş göremezliği uğrayan sigortalının, maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında sigortalıda oluşan meslekte kazanma gücü kaybı oranı, hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından ve maluliyet oranında indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde de maluliyet oranı mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Bu nedenle maluliyet oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir.
    Öte yandan, tazminatın saptanmasında ise; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, ... yaşam tablosuna göre bakiye ömrü, işgörebilirlik çağı. işgörmezlik ve karşılık kusur oranları, ... Sigortalar tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarı; işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tesbit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
    Dosya kapsamından, davacının maluliyet oranı ile ilgili belgeler getirtilmeden ve davacının maluliyet oranının ne kadar olduğu belirlenmeden sonuca gidildiği gibi, Mahkemece hükme esas alınan hesaba ilişkin bilirkişi raporunun yetersiz ve denetime elverişsiz olduğu anlaşılmaktadır.
    .../...

    Yapılacak iş, davacının maluliyet oranı ortaya konulduktan sonra, hesap uzmanı bilirkişiden yukarıda açıklanan şekilde rapor alıp sonucu gereğince maddi tazminata karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davalıya iadesine, 27/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.