3. Hukuk Dairesi 2018/3137 E. , 2018/5094 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda kiralananın tahliyesi davasının feragat nedeni ile reddine, alacak davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava konusu taşınmazın 08.11.2013 tarihinde tefevvüz edildiğini, gelinen aşamada dava konusu taşınmazda icra takip borçlusu ... ve 3. şahıs davalı ..."in bulunduğunu, davalılara 29.07.2015 tarihli ihtarname ile 08.11.2013 - 29.07.2015 tarihleri arasında aylık 300.-TL "den 6.300.-TL ecrimisil bedelinin ödenmesi ve taşınmazın tahliye edilmesi hususu bildirildiği halde kira bedellerini ödemediklerini belirterek davalıların taşınmazdan tahliyesini ve 6.300.-TL ecrimisil alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 21.01.2016 tarihli duruşmada taşınmaz tahliye edildiğinden tahliye talebinden feragat etmiştir.
Davalı ..., ecrimisilden sorumlu olmadığını, taşınmazı dava dışı ...dan kiraladığını ve kira bedellerini de elden ödediğini, taşınmazın mülkiyetinin davacıya intikal ettiğinden haberi olmadığını belirterek davanın reddini dilemiş, diğer davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece, ecrimisil talebi yönünden davanın kabulüne, tahliye talebi yönünden ise feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Kira sözleşmesi geçerlilik yönünden herhangi bir şekle tabi olmayıp, sözlü yapılan kira sözleşmesi geçerli ise de; inkarı halinde, bu sözleşmenin varolduğunu ileri süren kişinin bu sözleşmeyi, "uygulanması gerekli HUMK"nun 287-288 ve 290 maddeleri" (6100 Sayılı HMK"nun 200. Maddesi) gereğince, senet (kesin delil) ile ispat etmelidir. HMK’nun ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesi gereğince de, "Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." düzenlemeleri mevcuttur.Somut olayda; Dava konusu taşınmazın mülkiyeti 08.11.2013 tarihinde davacı bankaya intikal etmiştir. Taşınmazın intikal tarihinden sonra önceki malik... ile davalı ... arasında 08.06.2015 tarihli iki ay süreli kira sözleşmesi imzalanmış olup davacı, davalının belirtilen tarihten önce dava konusu taşınmazda fuzuli şagil ya da kiracı olduğunu ispatlayamamıştır. Davacı tarafından 29.07.2015 tarihinde ecrimisil bedelinin ödenmesine dair gönderilen ihtarname ise davalıya tebliğ edilememiştir. Mahkemece, 08.06.2015 tarihinden itibaren davalının önceki malik olan kiraya verene kira bedellerini ödeyip ödemediği hususu araştırılarak davalının ödemeyi ispatlayamaması halinde davalının, sözleşmenin yapıldığı tarihten dava tarihi olan 26.08.2015 tarihine kadar aradaki süre kadar kira bedelinden sorumlu olacağı gözetilerek karar verilmesi gerekirken Davacının taşınmazı iktisap ettiği 08.11.2013 tarihinden sonra kira bedellerinin ödenmesi hususunda davalıya herhangi bir ihtar da tebliğ edilmemiş olduğu halde, yazılı şekilde tüm kira bedellerinden sorumlu tutulması suretiyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.