16. Hukuk Dairesi 2018/162 E. , 2018/2215 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 210 ada 22 parsel sayılı 133.617,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazın bir bölümüne yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 210 ada 22 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerin 19.09.2014 tarih rapor ve krokisinde (E) harfi ile gösterilen 6.351,59 metrekarelik kısmının iptali ile, aynı adanın son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki şartlar oluştuğu gerekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi Dursun Odacı ve ... Aygün, taşınmaz bölümünün öncesinin Mevlüt Koç"a ait olup 15 yıl önce yapılan taksim sonucu davacıya kaldığını beyan etmişler, diğer yerel bilirkişi Yusuf Fındık ile tespit bilirkişisi ... Demir taşınmazın öncesinin köy boşluğu - mera olduğunu, son 4-10 yıldır davacının kullandığını beyan etmişlerdir. Davacı tanığı ise taşınmazın öncesinin köy boşluğu olup hayvan otlatıldığını, 50-60 yıl önce Mevlüt Koç"un bu yeri sahiplendiğini ve 15 yıl önce yapılan taksim sonucunda taşınmaz bölümünün davacıya isabet ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasındaki çelişki giderilmemiş, davacı adına belgesiz zilyetlikten kazanılan taşınmaz olup olmadığı araştırılmamış, taşınmazın niteliğini belirlemede hava fotoğraflarından istifade edilmemiş, taşınmazın niteliğini ve zilyetlik süresini belirlemeden uzak yetersiz ve gerekçesiz ziraat bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmiştir. Eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle davacı adına aynı çalışma alanında belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı hususu Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak varsa bu şekilde tespit edilen taşınmazların kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenler bulunmakta ise tescil ilamları getirtilerek dosya içine konulmalı, tespit tarihi olan 2008 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edilmelidir. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisi ile fen, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları eşliğinde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetlik bulunup bulunmadığı, varsa kim tarafından, hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak, temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında rapor düzenlettirilmeli, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların toprak yapısı ve niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığını irdeleyen, çekişmeli taşınmazın niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen rapor hazırlattırılmalı, taşınmazın dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklamanın yapıldığı fotoğraflar raporlara eklenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 29.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.