18. Ceza Dairesi 2016/2960 E. , 2018/1592 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasından, TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması biçiminde oy birliğiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanığın, duruşma için getirildiği adliye nezarethanesindeyken yapılan üst aramasında, üzerinden çıkan yasak niteliği haiz aletle ilgili olarak, jandarma görevlilerinin tutanak tutmalarını engellemek amacıyla iddianamede belirtilen tehdit sözlerini söylediğinin anlaşılması karşısında, eylemin, TCK"nın 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek, tehdit suçundan hüküm kurulması,
b-TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/02/2018 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
FARKLI GEREKÇE NEDENİ İLE TEHDİT SUÇU YÖNÜNDEN KARŞI OY
Olay: 10.11.2014 gün ve 2014/18257 sayılı iddianame ile 23.10.2014 tarihinde görevli memurlara karşı direnme ve görevli memurlara hakaret suçundan açılan kamu davasında;
23.10.2014 günü duruşma nedeniyle Adliye binasına getirilen ve nezarethaneye yerleştirilen ..."in sigara içtiği görülünce, ayrı bir nezarethaneye alınıp, üst taraması yapıldığında, bir adet sarı renkli kelepçe açacağı haline getirilmiş anahtar ele geçirilmiştir. Bununla ilgili işlem yapılacağı sırada ... ""benim hakkımda bu anahtarla ilgili olarak tutanak tutarsanız sizi burada rahat bırakmam, sorun yaratırım, bağırırım, bu devriye sizin için bitmez sinkaf ederim askerleri şimdi konuşturmayın beni, ben sigara istiyorum verilmeden susmam"" diye tehdit ve hakaret içeren beyanlarda bulunmuştur.
18.11.2014 tarihinde iddianamenin kabulüne karar veren mahkeme 20.11.2014 tarihli tensiple duruşmayı 22.12.2014 tarihine bırakmış. 22.12.2014 tarihli duruşmada sanık savunması ve müşteki anlatımları tespit edilmiş. Sanığa TCK"nın 106/1-1, 43/2, 53, 58/6, 125/1-3-a, 43/2, 53, 58/6 maddelerinin uygulanması ihtimali nedeniyle CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmiş ve sanığın TCK"nın 106/1-2, 43, 62, 53, 58/6 ve TCK"nın 125/1, 125/3-a, 43, 62, 53, 58/6 maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar vermiş. Karar süresi içinde sanık tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi hakaret suçunun oy birliğiyle düzeltilerek onanmasına. Tehdit suçunun unsurları oluşmadığı için sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle oy çokluğuyla bozulmasına karar vermiştir.
Yüksek dairenin tehdit suçu ile ilgili bozma kararının gerekçesine katılmıyoruz.
Nedenler; Tehdit suçunun meydana gelmesi sanığın iradesine bağlı olan bir kötülüğün belli bir kişiye karşı gelecekte muhtemelen gerçekleşecekmiş gibi gösterilmesidir.
Başka bir ifade ile tehdit suçu haksız bir zarara veya kötülüğe uğratılacağının bir kimseye bildirilmesi ile meydana gelir.
Tehdit suçunda korunan hukuki değer kişilerin iç barışı, karar verme ve hakaret etme özgürlüğüdür.
Tehdit suçu niteliği itibariyle bir tehlike suçudur.
Tehdit mağdurun karar verme ve özgür hareket etme iradesini kısıtlayacak, mağdurun iç huzurunu bozacak ve onu endişeye sevk edecek nitelikte olmalıdır.
Tehdit suçunun sair halinde ""TCK"nın 106/1-2 cümlesi"" mağdur haksız bir zarara uğratılacağı gerekçesiyle tehdit edilmekte, ancak mağdurun uğrayacağı muhtemel zarar ağır nitelikte bir zarar değildir.
Sanığın söylediği sözlerin sonuç almaya elverişli, objektif olarak katılan üzerinde iç barışını bozucu, karar verme ve hareket etme özgürlüğünü sınırlayıcı, tedirgin edici nitelikte olduğu ve bu halde sair tehdit suçunun oluştuğu kabul edilmelidir. Sair tehdit eyleminin kamu görevlisine görevini yapmasını engellemek için işlendiği durumda suçun TCK"nın 256-1 maddesinde yazılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu anlaşıldığından.
Sonuç; Sanığın üzerinde yapılan arama sonucu ele geçirilen kelepçe anahtarı nedeniyle hakkında işlem yapılmaması için görevli memurlara ""bununla ilgili hakkımda tutanak tutarsanız size zorluk çıkartırım, sizi burada rahat bırakmam, sorun yaratırım, bağırırım, bu devriye sizin için bitmez"" diye sair tehdit oluşturacak eylemlerde bulunduğu. Bu eylemin TCK"nın 265/1, 43/2 maddelerinde yazılı suçun unsurlarını oluşturduğu gözetilmeden suçun vasfında yanılma sonucu TCK"nın 106/1-2 cümlesiyle hüküm kurulması hukuka aykırı bulunduğu için tehdit suçundan kurulan hükmün belirttiğimiz nedenle bozulması gerektiği kanısındayız.