Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4045 Esas 2018/7197 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4045
Karar No: 2018/7197
Karar Tarihi: 24.09.2018

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4045 Esas 2018/7197 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyeti ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümleri incelendi. Mahkemeye göre, nitelikli dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK'nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen uzatmalı dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmemişti, ancak kamu davası düşmesi yerine sanıkların mahkumiyetine karar verilmişti. Bu nedenle, sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan kamu davası zamanaşımı nedeniyle düştü. Resmi belgede sahtecilik suçu açısından, hüküm aleyhe bozulduğunda, sanıkların bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunluydu ve savunma hakları kısıtlanarak mahkumiyet hükümleri kurulmuştu. Bu nedenle, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümleri de bozuldu.
Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesi, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5271 sayılı
11. Ceza Dairesi         2018/4045 E.  ,  2018/7197 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen uzatmalı dava zamanaşımının, 27.02.2004 olan suç tarihinden, hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, sanıklar hakkındaki kamu davasının düşmesi yerine, sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nin 102/4, 104/2 maddeleri ile 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
    B-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
    Bozma üzerine yapılan yargılamada, Ceza Genel Kurulu"nun 02.03.2010 tarih ve 2010/22-42 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 326/2. maddesi gereğince sanıkların bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup, bozmada belirtilen ve aleyhine sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmadan savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.