Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/32006 Esas 2021/2125 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/32006
Karar No: 2021/2125
Karar Tarihi: 01.03.2021

Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/32006 Esas 2021/2125 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/32006 E.  ,  2021/2125 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-h, 52, 53. maddeleri gereğince mahkûmiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suç tarihinin, haksız menfaatin son temin edildiği tarih olan 11/09/2009 olması gerekirken, gerekçeli kararda 05/11/2012 tarihinin yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
    Katılanın, emlakçılık işiyle uğraşan PBB Gayrimenkul Yatırım Danışmanlık Ltd. Şti. yetkilisi sanık ile Elegant Evleri 2 .../Yalıkavak adresindeki taşınmazı kayıt maliki Karen Susan Leeder"den satın alması için anlaştığı, bu hususta 24/08/2009 tarihli özel satım sözleşmesini imzalayarak taşınmazın 310.000 Euro karşılığında satışı konusunda anlaştıkları, katılanın sanığa, kayıt malikine gönderilmek üzere 230.000 Euro ödeme yaptığı, 80.000 Euro’luk kalan bedeli ise askeri izin onayı gibi prosedürler tamamlandıktan sonra taşınmazın tapuda devri yapılırken ödeneceği şeklinde anlaştıkları, katılanın bu işlemlerden bir süre sonra sanığa askeri izin onay yazısını sorduğu, sanığın izin geldi diyerek onay yazısının fotokopisini katılana verdiği, bunun üzerine katılanın sanıktan taşınmazın sahibini davet etmesini ve satışın yapılmasını istediği, sanığın taşınmaz sahibinin gelemeyeceğini söylediğinde şüphelendiği ve tapu müdürlüğüne giderek askeri izin onay yazısının gerçek olup olmadığını kontrol ettiği, yapılan incelemede tapu müdürlüğünde böyle bir belge aslının bulunmadığı ve belgenin gerçek olmadığının anlaşıldığı, kayıt maliki Karen’in avukatının da katılana emlakçı olan sanıktan sadece 118.000 Euro tahsil ettiği, bu sebeple tapu devri yapılamayacağını beyan ettiği, bunun üzerine katılanın sanık ile tekrar görüştüğü, sanığın komisyonunu düştükten sonra kalan bedeli taşınmaz sahibine gönderdiğini beyan ettiği, sanığın, katılanın iyi niyetini ve Türkçe bilmemesini kullanarak ve sahte belge sunarak taşınmaz için ödediği bedelin tamamını kayıt malikine göndermeyip haksız menfaat temin ettiği, bu suretle üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, taraflar arasında düzenlenen alım-satım sözleşmesi, makbuz suretleri, sanığın katılandan taşınmaz sahibi Karen’e ödenmek üzere toplam 230.000 Euro’yu aldığına dair 09/06/2012 tarihli teyit mektubu ve tüm dosya kapsamından, sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olmakla mahkemenin sanığın mahkûmiyetine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 01/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.