Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/139 Esas 2019/1359 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/139
Karar No: 2019/1359
Karar Tarihi: 05.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/139 Esas 2019/1359 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2019/139 E.  ,  2019/1359 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic. Mah. Sıf.)
    SAYISI : 2009/90-2010/241

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacı ile dava dışı ... arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalının sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, ...’a kefil olmadığını, ...’a kefil olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,takibe dayanak sözleşmede borçlu olarak ... görünmesine karşın sözleşmedeki imzanın ..."a ait olmadığı, davalı ..."ın mevcut sözleşme ve borç nedeniyle sorumlu tutulmasının olanaklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davalı kendisinin ...’a kefil olmadığını dava dışı ...’a kefil olduğunu iddia etmiş mahkemece de yapılan bilirkişi inceleme sonucu sözleşmede borçlu olarak gözüken ...’ın genel kredi sözleşmesini imzalamadığı ,imzanın ona ait olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Söz konusu genel kredi sözleşmesindeki imza ...’a ait olmasa dahi şayet bu genel kredi sözleşmesi nedeniyle kullandırılan kredi ...’ ödenmiş ise bu durumda davalının kefaletinin geçerli olduğu ... dışında başka bir kişiye kredi aktarılmış ise davalının söz konusu kredi borcundan sorumlu tutulamayacağı bu nedenle mahkemece bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile banka kayıt ve belgeleri yerinde incelettirilerek davaya konu kredinin kimin hesabına aktarıldığı ,kime kullandırıldığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05/03/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Bir kefilin kefaletinin geçerli olması için öncelikle geçerli bir borç sözleşmesi ve bu sözleşme gereğince sorumlu bir borçlunun bulunması gerekir.
    Davacının davasını dayandırdığı sözleşmede dava dışı borçluya atfen atılan imzanın ona ait olmadığı anlaşıldığından davalı borçlunun herhangi bir kefalet sorumluluğu doğmayacağından yerel mahkeme kararı doğrudur ve onanması gerekir.
    Saygıdeğer çoğunluğun bozma gerekçesinde belirtildiği gibi dava dışı borçluya sözleşme olmadan fiilen bir ödeme yapılmış olması halinde borcu geri ödeme sorumluluğu sadece dava dışı borçluya ait olacaktır.
    Bu itibarla yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun yazılı gerekçeye dayalı bozma kararına muhalifim.05.03.2019

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.