Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/4900 Esas 2016/1290 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4900
Karar No: 2016/1290
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/4900 Esas 2016/1290 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkeme, sözleşmenin muvaazalı olarak düzenlendiği kanaati oluştuğu için davanın reddine karar vermiştir. Ancak, kira sözleşmesindeki imzaya itiraz edilmediği gibi kira sözleşmesinin feshi ile mümkün olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, davada dayanılan kira sözleşmesi geçerli kabul edilerek uyuşmazlığın kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK
- 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde
- HUMK'nın 428. maddesi
6. Hukuk Dairesi         2015/4900 E.  ,  2016/1290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tahliye
    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, davacıya ait taşınmazda 01/03/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, Mart 2011-Eylül 2013 ayları arası kira bedellerinin tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve tahliyeye karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sözleşmenin davalının evlilik soyadı ile imzalandığı, evlenmeden sonra, önceki tarih ile sözleşmenin muvazalı olarak düzenlendiği ve vergi indiriminden faydalanmak amacıyla yapıldığına ilişkin kanaat oluştuğu, davalının evlendikten sonra eşinin evi olduğunu düşünerek dava konusu eve taşındığı, eşi ile birlikte oturduğu yerde kira sözleşmesi yapılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi davalı ile davacının babası arasındaki boşanma davasındaki çekişme sebebi ile eldeki davanın açıldığı kanaatinin hasıl olduğu, TMK 2 maddesi uyarınca hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Takibe ve davaya dayanak yapılan 01/03/2011 tarihli kira sözleşmesinin geçerli olmadığı davalı tarafından savunulmuş ve Mahkemece sözleşmenin muvaazalı olarak düzenlediği kanaati ile davanın reddine karar verilmiş ise de davalı tarafından kira sözleşmesindeki imzaya itiraz edilmediği gibi kira sözleşmesinin iptaline yönelik açılan bir dava da bulunmamaktadır. Aynı zamanda kira sözleşmesinin feshi, mahkeme kararı, tarafların birbirine uygun fesih bildirimi veya kiralananın yok olması ile mümkündür. Bu nedenle, davada dayanılan kira sözleşmesi geçerli olup uyuşmazlığın kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.