Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1825 Esas 2018/2537 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1825
Karar No: 2018/2537
Karar Tarihi: 12.09.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1825 Esas 2018/2537 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanık hakkında tayin edilen cezanın süresi itibariyle yasal şartlar oluşmadığı için, sanık müdafiinin duruşma isteğinin reddedildiği belirtildi. Dosya incelendiğinde, usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz sergilendiği, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği anlaşıldı. Temyiz davası sonucunda, sanık ve sanık müdafiinin dilekçelerindeki nedenlerin yerinde görülmediği için hüküm onandı. Kanun maddeleri ise şu şekilde belirtildi: TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi.

16. Ceza Dairesi 2018/1825 E. , 2018/2537 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine

Sanık hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.