4. Hukuk Dairesi 2015/5575 E. , 2016/4817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/04/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet ve iftira nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız şikayet ve iftira nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının davalı ile aralarındaki önceye dayanan husumette ona hakaret ve tehdit etmediği yönünde haklı çıkmış olması nedeniyle manevi tazminata hak kazanamayacağı, bu durum davacının haklılığını göstermekle birlikte manen bir zarara uğradığını kanıtlamadığından manevi tazminatın şartları oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “ .. ” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasanın “ .. ” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, .. 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.
Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp, kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için, şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikâyeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde, şikâyet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikâyetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.
Dosya kapsamından; davalının .. verdiği .. tarihli şikayet dilekçesi ile davacıyı hakkı olmayan yere tecavüz etme, hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma ve tehdit suçlarından şikayet ettiği, yapılan tahkikat sonucunda yeterli delil olmadığından Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verildiği, tarafların komşu olduğu ve tanık anlatımlarına göre aralarında sürekli uyuşmazlık olduğu, .. 28/08/2013 tarihli kararı ile davacı hakkında müdahalenin menine karar verildiği, davalının davacı hakkında şikayetçi olmasında zayıf da olsa bir takım emareler bulunduğu anlaşılmakla, şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları dahilinde olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece davanın reddine karar verilirken manevi zararın ispatlanamadığı gerekçesi ileri sürülmüş ise de, söz konusu gerekçe dosya kapsamına göre yerinde değildir. Ancak sonucu itibariyle doğru olan kararın açıklanan nedenlerle gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle, gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 11/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.