16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1962 Karar No: 2018/2525 Karar Tarihi: 11.09.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1962 Esas 2018/2525 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, suçlu olarak görülen kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edildiği belirtilmiştir. Bu suçun kanun maddeleri olarak 3713 sayılı Kanunun 7/1, TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK\"nın 53/1-2-3, 63/1 ve 58/9. maddeleri ile cezalandırıldığı ifade edilmiştir. Mahkeme, yapılan incelemede usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını, tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiğini belirtmiş ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesindeki nedenleri yerinde görmediği gerekçesiyle temyiz davasının esastan reddedilmesine karar vermiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/1962 E. , 2018/2525 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/1, TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53/1-2-3, 63/1, 58/9. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.